16. Hukuk Dairesi 2015/9147 E. , 2018/3025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava konusu taşınmazın (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümleri üzerinde kişiler yararına zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğundan davacı Hazinenin bu taşınmaz bölümlerine yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazları yerinde olmamakla beraber aynı taşınmaz bölümleri yönünden mahkemece müdahil ...’ın vergi kayıt maliki Saruhan mirasçısı olup olmadığı konusunda yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek, vergi kayıtlarında adı geçen Saruhan’ın tüm mirasçılarını gösterir aile nüfus kayıt tabloları getirtilerek, bu hususun araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda müdahil davacılar ..., ... ve ...’ın davalarının kısmen kabulüne, ... parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi ...’ın 17.05.2011 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen kırmızı renkle taralı 80.000,00 metrekare, (C) harfi ile gösterilen mavi renkle taralı 5.000,00 metrekare ve (D) harfi ile gösterilen yeşil renkle taralı 20.000,00 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin yarı payının ... ve ... oğlu 01.07.1908 doğumlu ...mirasçıları adına, yarı payının müdahil davacı ... ve ... müşterek murisi ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, dahili davalılardan ... ile müdahil davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, müdahil davacı ...’ın, vergi kayıt maliklerinden ...’ın mirasçısı olduğu ve temyize konu taşınmaz bölümleri üzerinde müdahil davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Tarafların temyizi, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan 17/05/2011 tarihli teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (B), ( C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik olup, taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün 1937 tarih, 11, ( C) harfi ile gösterilen bölümünün 1937 tarih, 9 ve (D) harfi ile gösterilen bölümünün ise 1937 tarih 7 sıra numaralı vergi kaydının kapsamında kaldığına ilişkin Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Mahkemece vergi kayıt malikleri ile taşınmaz bölümlerinin zilyetleri arasındaki ilişki tam ve doğru şekilde ortaya konulmamıştır. Vergi kayıtlarında Nimet oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... ve ... oğlu ...’ın 1/4 oranında payı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; iştirak halinde mülkiyette bir mirasçının açtığı davadan diğer mirasçıların da yararlanabileceği ve bu durumda, taşınmazlarda bir kısım mirasçıların zilyet olması halinde, zilyetliğin tereke adına sürdürülmüş sayılacağı göz önünde bulundurularak öncelikle, vergi kayıt maliklerinin ölüm tarihleri ile vergi kayıt maliklerinin tüm mirasçıları kesin olarak belirlenmeli, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri, ne sıfatla kullanıldığı, vergi kayıt malikleri arasında taşınmazların yöntemince taksim edilip edilmediği; edilmiş ise dava konusu taşınmazların kime kaldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; taşınmazların zilyetleri ile vergi kayıt malikleri arasında akdi veya irsi ilişki olup olmadığı belirlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; vergi kayıt malikleri arasındaki ilişki müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna göre, taşınmazlara zilyet olanlar lehine, 3402 sayılı ... Kanunu"nun 14. maddesi koşullarının gerçekleşeceği de düşünülmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
07.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.