Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3515
Karar No: 2018/9314
Karar Tarihi: 20.12.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3515 Esas 2018/9314 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, ortaklığın giderilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalılar cevap vermemiş ve mahkeme davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Davacılar bu kararı temyiz etmiştir. Mahkeme, davalıların kimlik ve adres bilgisine ulaşılamamasına rağmen ilanen tebligat yapılarak taraf teşkili sağlandığını belirtmiş ancak kesin süreye uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay ise mahkemenin bu kararını usulüne uygun bulmamıştır. Kanunlar açısından, Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi adresi tespit edilemeyen kişilere ilanen tebligat yapılmasını, tebligatın şerh verdirilerek tesbit edilmesini ve davalının adresinin resmi ya da özel kurumlardan öğrenilmesini öngörmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/3515 E.  ,  2018/9314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 24.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı, 2011 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 3. kat 5 numaralı bağımsız bölümü üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, "davacı vekilinin kesin süreye riayet etmediği anlaşıldığından HMK"nin 119. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanununun; "İlanen tebligat" kenar başlıklı 28. maddesinde, "Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
    Yukarıdaki maddeler mucibinde tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri de bulunmayan kimsenin adresi meçhul sayılır.
    Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.
    Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar" hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda; adres ve kimlik bilgilerine ulaşılamayan davalılar hakkında açılan kayyım tayini davası ... 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1176-1172, Esas-Karar sayılı kararı ile reddedilmiş ve bu karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 05.06.2012 tarihli, 2012/5677-6972 Esas-Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Tüm araştırmalara rağmen adres ve kimlik bilgilerine ulaşılamayan davalılara dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edilmiş olmakla taraf teşkili sağlanmıştır. Bu durumda davalılara yapılan tebligat, Tebligat Kanununun 28. maddesi uyarınca usulüne uygun olup, mahkemece 20.06.2013 tarihli celsede davacı vekiline davalıların kimlik ve adres bilgilerini bildirmek üzere bir haftalık kesin süre verilmesi, davacı vekili tarafından aynı gün, araştırma yapılmasına yönelik beyan dilekçesi sunulmasına rağmen, kesin süreye riayet edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Mahkemece davalıların yeniden adres ve kimlik bilgileri araştırılmalı, yapılan tüm araştırmalara rağmen adres ve kimlik bilgileri tespit edilemez ise davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun ilanen tebligat yapılarak yargılamaya devam edilmeli ve işin esası hakkında hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi