
Esas No: 2011/32128
Karar No: 2012/21822
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/32128 Esas 2012/21822 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Doğubayazıt İcra Hukuk Mahkemesi
TARİH :14/11/2011
NUMARASI : 2010/19-2011/19
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
T.T.K.’nun 688/6.maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için geçerli olup, T.T.K.’nun 614.maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez.
Somut olayda, takip dayanağı bonoda TTK. nun 688/6. maddesi uyarınca tanzim yeri olmadığı gibi, aynı kanunun 689/son maddesine uygun biçimde bonoyu tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı bir idari birim adının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 02.10.1996 tarih ve 1996/12-590 esas 596/650 karar sayılı kararında da benimsediği üzere bu durumda dayanak belge kambiyo senedinin vasfını taşımadığından kambiyo takibine konu edilemez.
Bu durumda takip dayanağı belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından icra mahkemesince öncelikle İİK. nun 170/a maddesi gereğince re’sen takibin iptaline karar vermek gerekirken işin esasının incelenmesi doğru değil ise de mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasın karar verildiğinden ve aleyhe bozma yapılamayacağından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alındığından takibin iptali kararının yasal dayanağı İİK. nun 170/a maddesi olup bu madde de tazminat ve para cezası öngörülmediğinden, alacaklının tazminat ve para cezasıyla sorumlu tutulması isabetsizdir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Doğubayazıt icra Hukuk Mahkemesi"nin 14/11/2011 tarihli 2010/19E, 2011/19K. sayılı ilamının hüküm bölümündeki tazminat ve para cezasına ilşkin 2 nolu bendinin karar metninden çıkartılmasına, mahkeme kararının düzeltilmiş bu şekli ile İİK 366. Ve HUMK nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.