3. Hukuk Dairesi 2016/20883 E. , 2018/6465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, düğününde 8 adet bilezik, 12 adet çeyrek altın, 15 adet deniz yıldızı desenli her biri 25 gramlık bilezik ve 1 adet set ile 4.000 TL para takıldığını, düğünden önce de kayın pederi tarafından kendisine bir adet kelepçeli bilezik hediye edildiğini, altınların kayın validesi ve kayın pederinin sürekli kilitli durumda bulunan yatak odasında bulunduğunu, evden eşi ile birlikte ... hastanesine diye çıktığını, özel eşyaları dahil hiçbir şeyi yanına almadığını, evlenirken getirmiş olduğu bir takım çeyiz eşyaları ile kendisine ait 8 adet oğlağın da davalıda kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyaları ile 8 adet oğlağın aynen iadesini mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000,00 TL bedelini talep etmiştir.
Davalı, altınların davacı tarafından daha önceden ailesinin evine götürüldüğünü, çeyiz eşyalarının müşterek hanede olduğunu, oğlaklardan üçünün öldüğünü beşinin ise davacı tarafından aynı köyden ...isimli şahsa satıldığı ve parayı davacının tahsil ettiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, ziynet eşyası yönünden açılan davanın kabulü ile, 8 adet takı bileziği (altın toplam 40gr) 3000,00 TL, 12 adet çeyrek altın 1860,00 TL, 15 adet deniz yıldızı 22 ayar bilezik (altın toplam 375 gr) 33000,00 TL, 1 adet set takımı (14 ayar 30 gram altın) 2250,00 TL, 1 adet kelepçeli bilezik (14 ayar 20 gr altın) 1500,00 TL olmak üzere, yukarıda sayılan ziynet eşyaların davalı tarafça davacıya aynen iadesine, aynen iade olmadığı taktirde toplam 41610,00 TL"nin ya da iade edilemeyen ziynet eşyası için karşısında belirtilen bedelin 16/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eşyalar için açılan davanın kısmen kabulü ile, danteller, işlemeli örtüler, fotoğraflar, işlemeli havlular, davacının giysileri, davacının iç çamaşırları,gümüş takılar, çorap,battaniye, terlikler, Kuran-ı Kerim, süs eşyası, süs çiçeği,
küçük ev eşyası, kaynana minder takımı, mutfak eşyası,yemek tabakları olmak üzere, sayılan eşyaların davalı tarafça davacıya aynen iadesine, aynen iade olmadığı taktirde toplam 750,00 TL"nin 16/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
1-HMK 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Dosyanın incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, 8 adet bilezik, 12 adet çeyrek altın, 15 adet deniz yıldızı desenli her biri 25 gramlık bilezik, 1 adet kelepçeli bilezik, 1 adet set, 4.000 TL para ile 8 adet oğlak ve dava dilekçesinde dökümü yapılan çeyiz eşyalarının talep ettiği, dava değerinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 25.000,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda talep edilen ziynet eşyalarının değeri 41.610,00 TL olarak tespit edilmiş, davacı tarafından ise 30.04.2014 tarihli duruşmada ıslah yapamadıkları açıkça beyan edilmiştir. Buna karşılık mahkeme davacının talebi aşılacak şekilde ziynet eşyası yönünden 41.610,00 TL"ye hükmedilmiştir.
O halde, mahkemece dava değerinin 25.000,00 TL olduğu ve davacının ıslah talebinde bulunmadığı dikkate alınarak taleple sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.