Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/240
Karar No: 2020/782
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/240 Esas 2020/782 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2020/240 E.  ,  2020/782 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı yazılı hükmün; Dairemizin 24/01/2018 gün ve 2017/8770-2018/500 E.-K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamındaki maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşüünüldü:
    K A R A R
    Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK"nın 304/1 md.). HMK"nın 304/1 madde hükmü, 1086 sayılı Kanunun 459. maddesinin "İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına mütaallik hatalar ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur" şeklindeki birinci cümlesindeki düzenlemeye karşılık gelmekte olup, bu düzenlemeyle, karardaki açık hataların mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine tashih edilebileceği esası getirilmiştir.
    HMK"nın 304. maddesine göre düzeltilebilecek "yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar" olayın gelişinden ve dosyanın incelenmesinden bir maddî hata olduğu kolayca anlaşılabilen ad veya soyaddaki harf hataları, rakamlardaki eksik yazımlar vs. hatalardır. Başka bir deyişle, hükümlerin tashihi yoluna, tarafların kimlik bilgilerindeki hatalarla, yazı, hesap ve diğer açık ifade hatalarının mevcudiyeti hâlinde başvurulabilir.
    Tashihin nasıl yapılacağı ise HMK"nın 304/2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.
    Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesi, hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar istenebilir.
    HMK"nın 304. maddesinde söz konusu olan düzeltme (tashih), hüküm verildikten sonraki dönemde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesidir. Hükümden önceki dönemde maddî hataların düzeltilmesi, HMK"nın 183. maddesi hükmü uyarınca yapılır. Buna göre, hükümden önceki dönemde, tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.
    Kanun yolu incelemesinde, esas yönünden kanuna uygun görülen hüküm, tarafların kimliklerine ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıklarından dolayı bozulamaz; hüküm, bu maddî hatalar düzeltilmek suretiyle onanır (m. HMK 370/3; HUMK m. 438/8). Kural olarak, her mahkemenin kendi kararındaki maddî hataları düzeltmesi gerekir ise de, Yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda karardaki maddî hataları düzelterek onama yetkisi de, "hükümlerin tashihi" kurumunun somut planda bir uygulanma şeklini oluşturmaktadır.
    Dairemizin 24/01/2018 gün ve 2017/8770 - 2018/500 E.-K. sayılı ilamının 2. sayfasının üçüncü paragrafı ve devamındaki paragrafların, eldeki dava konusu taşınmazlarla ilgisi
    bulunmadığı halde maddi hata sonucu ilama yazıldığı anlaşılmıştır. Karardaki maddi hataların düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, Dairemizin sözkonusu kararının 2. sayfasının “Dosya içinde mevcut Orman Yönetiminin dava dilekçesine ekli krokide gösterilen yer içinde kalan taşınmazların tamamına yönelik olarak orman kadastrosuna itiraz davası açtığı; bu dosya içinde mevcut fen bilirkişi tarafından çizilen krokide ... kasabası, ... mahallesi 189 ada 436, 437, 438, 439, 440, 441, 442, 279 ve 276 parseller ile 222 ada 28, 29, 30, 50, 51, 52 ve 65 nolu parsellerin tamamen veya kısmen Orman Yönetimi tarafından dava konusu edilen 201 nolu bölme içinde kaldığı anlaşılmaktadır...” şeklinde olan üçüncü paragrafından başlamak üzere 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9. paragraflarının karardan çıkartılarak yerlerine;
    “ Dosya içinde mevcut Orman Yönetiminin dava dilekçesine ekli krokide gösterilen yer içinde kalan taşınmazların tamamına yönelik olarak orman kadastrosuna itiraz davası açtığı; bu dosya içinde mevcut fen bilirkişi tarafından çizilen krokide dava konusu taşınmazların 102 ada 1(kadastro sırasında orman olarak tespit edilmiştir); 134 ada 1, 2, 4, 5 ve 6; 163 ada 2 ve 165 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile paftasında yol ve dere olarak işaretlenen taşınmazlar olduğu anlaşılmaktadır.
    3402 sayılı Kanunun 22.02.2005 gün ve 5304 sayılı Kanun ile değiştirilmesinden sonra çıkartılan ve 26.09.2005 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Taşınmaz Malların Sınırlandırma, Tesbit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 17/b-2. maddesinin 9. fıkrasında "Askı ilan süresi içinde ormanın sınırlandırma ve tesbitine dava açılması durumunda, ormanın davaya konu edilen sınırları kesinleşmeyeceğinden, bu sınırlara bitişik gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazların tesbiti sırasında dava devam ediyorsa, ormanla müşterek sınırları davalı bırakılır ve tutanakları düzenlendikten sonra açıklayıcı bir yazı ile Kadastro Mahkemesine intikal ettirilir."
    3402 sayılı Kanunun 5. maddesinde; "Kadastro Müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge ve örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenlerine verir. Listenin müdür tarafından alınmasından sonra o çalışma alanında bulunan taşınmaz hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davalar, derhal kadastro müdürüne bildirilir"
    Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri Hakkındaki Yönetmeliğin 7/a maddesinde; "Kadastro tutanağı henüz düzenlenmeden dava açılmışsa; çalışma alanında bulunan taşınmaz mallarla ilgili olarak yeni açılan davaların mahkemelerce kadastro müdürlüğüne bildirilmesi üzerine, Kadastro Müdürünce bu listeler derhal kadastro teknisyenlerine verilir. Dava listelerinde belirtilen taşınmaz malların kadastro tutanağı henüz düzenlenmemiş ise, davanın mahiyetine göre, teknisyenlerce bu yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca sınırlandırma ve tesbit yapıldıktan sonra 6. maddesine göre işlem yapılır."Aynı Yönetmeliğin 5/a maddesinde; "Dava mülkiyete yönelik ise, taşınmaz mal teknisyenlerince ölçülüp tarafların iddiaları, varsa belgeleri muhtar ve bilirkişi beyanlarına göre değerlendirildikten sonra, sonuçları ve varacakları kanaatları tutanağın edinme sebebi sütununda etraflıca açıklanmak ve dosya numarası belirtilmek suretiyle maliki tayin edilmeden kadastro tutanağı düzenlenir." 6. maddesinde; "Teknisyenlerce Kadastro Müdürlüğüne teslim edilen davalı taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile eklerinin Kadastro Müdürünce derhal fotokopisi veya örnekleri çıkartılarak, asılları 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesinin son fıkrası uyarınca en geç 7 gün içinde Kadastro Mahkemesine gönderilir." Bu hükümlerin ve yukarıda açıklanan konuların birlikte değerlendirilmesinde şu sonuca ulaşılmaktadır:
    Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı
    Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı orman yönetiminin otuz günlük kısmi ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği (6360 sayılı yasa kapsamına giren yerlerde köy tüzel kişilikleri kaldırıldığından köyün bağlı bulunduğu ilçe ve büyükşehir belediyeleri) ya da davaya konu taşınmaza zilyed olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini Kadastro Müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
    Dava konusu parsellerin kadastro tutanaklarının malik haneleri boş bırakılarak kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirken, bu taşınmazlar hakkında malik haneleri doldurularak tutanak düzenlenmesi ve keza mahkemece bu taşınmazlar hakkında husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi; yargılama sırasında yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun ile davalı köyün tüzel kişiliğinin kaldırılıp bağlı bulunduğu İlçe ve ... Büyükşehir Belediyesine bağlandığı, dolayısıyla ... Büyükşehir Belediyesi davaya davalı sıfatıyla dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiş olması, ayrıca paftasında yol olarak bırakılan taşınmaz hakkında davanın orman kadastrosuna itiraz davası mahiyetinde bulunmasına rağmen, kadastro tespit tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu nedenle; mahkemece, kadastro sırasında orman niteliğiyle tespit edilip kısmi ilana çıkarılan 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı; dava konusu olan parsellerin malik hanelerinin boş olduğu kabul edilerek davalı hale getirilip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri hükümlerine göre işlem yapıldıktan sonra tesbit tutanaklarında isimleri geçen, ya da keşif sırasında belirlenecek olan hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ve 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılan köyün idari sınırları içine alındığı ... Büyükşehir Belediyesi de davaya dahil edilip kendilerine duruşma günü tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılıp davada taraf oluşturulduktan sonra taraf delilleri ve 3402 sayılı Kanunun 30. maddesi gereğince mahkemece lüzum görülen diğer deliller de resen toplanarak dava konusu taşınmazların gerçek hak sahipleri adına tescil edilmesi gerekmektedir.” paragrafları eklenmek suretiyle maddi hatanın düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairemizin 24/01/2018 gün ve 2017/8770 - 2018/500 E.-K. sayılı ilamındaki maddi hatanın yukarıda açıklandığı şekilde DÜZELTİLMESİNE 17/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi