21. Hukuk Dairesi 2016/9264 E. , 2017/10619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 01.01.1997-01.01.2003 tarihleri arasında ve 2003 yılında Ocak, Şubat, Mart ayı hariç diğer aylar ile 2004 yılı Şubat, Mart, Nisan ayında yeraltı işçi olarak geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulü ile “davacının davalı ..."ye ait ... ... İşletmesi isimli işyerinde 01/01/1997 tarihinden 22/01/2003 tarihine kadar asgari ücret ile çalışmış olduğunun tespitine” karar verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma neticesi varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 23.01.2003 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı işyerince düzenlenmiş olup 29.01.2003 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal ettiği, 23.01.2003 tarihinden itibaren davacı adına ...s.s. no lu davalı işyerince hizmet bildiriminde bulunulduğu, uyuşmazlık konusu olmayan döneme ait bordroların getirtildiği, yapılan zabıta araştırması neticesi düzenlenen tutanak ile alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, uyuşmazlık konusu dönemde davalıya ait kömür işletmesi işyerinin Kanun kapsamında veya Kanun kapsamına alınabilecek şekilde faal olduğu sürelerin araştırılmadığı, dönem bordrolarının getirtilmediği, duruşmalarda dinlenen tanıkların Yargıtay"ın aradığı nitelikte tanıklardan olup olmadığının belirlenemediği ve buna göre davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde tespit edilemediği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, 6100 Sayılı HMK"nın 26. maddesi kapsamında taleple bağlılık kuralına göre mahkemeler tarafların talep sonuçları ile bağlı olup talepten daha fazlasına karar veremezler. Bu itibarla Mahkemece davacının talebi aşılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; davalı işyerine ait uyuşmazlık konusu döneme ait işyeri tescil bilgileri ile dönem bordrolarını getirtmek, davalı işyerinin Kurum"da tescil kaydının yer almadığının anlaşılması halinde ilgili dönem yönünden işyerinin faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını işyerine ait ... ... ... ... ile araştırmak, ilgili ... ... , Belediye ve zabıta aracılığıyla davalı işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu belirlemek ve davalı işyerinin Kanun kapsamında veya Kanun kapsamına alınabilecek nitelikte faal olduğunun belirlenmesi halinde duruşmalarda dinlenen tanıkların bordrolu tanıklardan olup olmadığını tespit etmek, tanıkların bordrolu tanıklardan olmadığının tespit edilmesi halinde dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin beyanları ile yetinilmediği takdirde veya işyerinin tescilsiz olduğu dönem yönünden, ... ... marifetiyle davacının davalı işyerinde geçen çalışmasını bilebilecek nitelikte komşu işyeri tanıkları araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.