Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1933
Karar No: 2019/814

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1933 Esas 2019/814 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/1933 E.  ,  2019/814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen "bağımsız tedbir nafakası" ve “boşanma” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda Kırkağaç Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince her iki davanın kabulüne dair verilen 28.05.2013 tarih ve 2012/344 E., 2013/131 K. sayılı karar davacı-birleşen dosyada davalı (kadın) vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece önce onanmış, karar düzeltme talebi sonrasında Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 18.06.2014 tarih ve 2014/12699 E., 2014/14276 K. sayılı kararı ile:
    "…1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacı-karşı davalı (kadın)"ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istekleri yersizdir.
    2-Davalı-karşı davacı (koca)"nın zaman zaman eşine küfrettiği, eşinin hastalığıyla ilgilenmediği ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği, davacı-karşı davalı (kadın)"ın ise kocasına bedduada bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı (kadın)"ın 2002 yılında geçirdiği kısmi felce bağlı olarak ev işlerini tam olarak yapamadığı ve son olarak 2011 yılı ramazan ayında müşterek evden ayrıldığı gerçekleşmiş ise de, bu durum geçirmiş olduğu kısmi felçten ve kocanın ilgisizliğinden kaynaklandığına göre kusur olarak görülemez. Gerçekleşen olaylara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında koca baskın kusurludur. Hal böyleyken kadının ağır kusurlu kabul edilmesi ve tazminatlar ile yoksulluk nafakası talebinin bu sebeple reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu yönden bozulacakken, ilk incelemede bu husus gözden kaçtığından hüküm onanmış olmakla, davacı-davalı (kadın)"ın bu yönlere ilişkin karar düzeltme talebi haklı ve yerinde görülmekle kabulüne, Dairemizin onama kararının kusur tespiti ve boşanmanın fer"ilerine münhasır olmak üzere kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir...."
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Asıl dava, TMK"nın 197. maddesi uyarınca açılan bağımsız tedbir nafakası, birleşen dava ise evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma istemine ilişkindir.
    Davacı-birleşen dosyada davalı (kadın) vekili, erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, toplum içerisinde onur kırıcı sözler söyleyip ağır hakaretler ettiğini, müvekkilinin iyi niyetle söylediği herşeyi yanlış anlayıp ters tepkiler verdiğini, fiziki ve sözlü şiddet uyguladığını, müvekkilinin 2010 yılında felç hastalığı geçirdiğini, gözlerinin tam olarak görmediğini, buna karşın davalının müvekkilinin tedavisi ile ilgilenmediğini, iaşesini karşılamadığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, çiftçilikle uğraştığını, vasfı tarla ve ev olan taşınmazları, traktörü ve ekipmanları ile bankalarda mevduat hesaplarının bulunduğunu, müvekkilinin ise kardeşinin yanında kalıp onların yardımı ile geçindiğini, tüm bu sebeplerle ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek müvekkili için dava tarihinden itibaren aylık 600.00TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı–birleşen dosyada davacı (erkek) vekili, kadın eşin olumsuz tutum ve davranışları olduğunu, ortada hiçbir sebep yokken evi terk ettiğini, boşanma davası açtığını ama davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kadının ev işi yapmadığını, huysuz olduğunu, ev işlerinin başkası tarafından yapılmasına da rıza göstermediğini, eşine danışmadan kefil olduğunu, doğru olmadığı hâlde dövüldüğünü, kendisine iyi davranılmadığını etrafta söylediğini, evlilik birliğinin bu sebeplerle sarsıldığını ileri sürerek tarafların boşanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Yerel mahkemece, Radiye ..."nun 2011 yılı ramazan ayında makul bir sebep olmaksızın müşterek haneyi terk ettiği, tarafların bu tarihten itibaren fiilen ayrı yaşadıkları, davacı tarafça ayrı yaşamaya ilişkin makul bir sebebin ispat edilemediği, müşterek haneyi haklı bir sebep olmaksızın terk etmesinin duygusal şiddet nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, bu sebeple ..."nun boşanma davası açmakta haklı olduğu, davalı-karşı davacı ... ..."nun ağır kusuru nedeniyle maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, tedbir nafakası yönünden ise açılan davanın kabulüne, dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar aylık 150,00TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
    Davacı-birleşen dosyada davalı (kadın) vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece önce onanmış, karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine ise yukarıda başlık kısmında açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 141. maddesi gereğince ön inceleme duruşmasından sonra iddianın genişletilmesinin ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati dışında mümkün olmadığı, somut olayda ön inceleme duruşma gün ve saatinin kadının vekiline 05.03.2013 tarihinde mahkeme kaleminde bizzat tebliğ edildiği, ön inceleme duruşmasına da iştirak edildiği, ancak davacı-birleşen dosyada davalı kadının talebini üçüncü celse olan 14.05.2013 tarihinde karşı tarafın açık muvafakati olmaksızın genişlettiği, bu sebeple maddi, manevi tazminat ve nafaka talebi yönünden bozma kararı verilmesinin hatalı olduğu, bu talepler yönünden ret kararı verilmesi gerektiği belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı davacı-birleşen dosya davalısı (kadın) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacı -birleşen dosya davalısı (kadın) tarafından tahkikat duruşmasında talep edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, burada varılacak sonuca göre mahkemece bu taleplerin reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın, ilk kararın gerekçesinde yer almayan yeni bir olgu ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
    Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olayda, mahkemece ilk kararda, "davacı -birleşen dosya davalısı Radiye ..."nun evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu" gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) ile yoksulluk nafakasına (TMK m.175) ilişkin taleplerinin reddine karar verildiği hâlde Özel Daire bozma kararı sonrası "bu taleplerin ön inceleme duruşmasından sonra HMK"nın 141. maddesine aykırı şekilde karşı tarafın açık muvafakati olmaksızın talep edildiği, bu durumun iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, bu sebeple bozma kararının yerinde olmadığı" gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Bu durumda, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.
    Hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı (kadın) vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 27.06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi