22. Hukuk Dairesi 2016/31090 E. , 2020/1064 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin istifa dilekçesi vermeye zorlanarak iş sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini ileri sürmüş, kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ... davalı vekilleri temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamadığı konusunda ihtilaf vardır.Davacı, 11.11.2013 tarihinde davalı işveren tarafından zorla istifa dilekçesi verdirilmek suretiyle iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının yaşam tarzının şirket politikasına uymaması üzerine kendisine bu durumun izah edildiğini, davacının duyduğu utanç sonucu kendi isteği ile iş yerinden ayrılmayı tercih ettiğini, 11.11.2013 tarihinde davacının kendi isteği ile istifa dilekçesi vermesi üzerine iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuştur.Mahkemece davacının irade fesadı sonucunda istifa etmediği, kendi iradesiyle iş sözleşmesine istifa etmek suretiyle son verdiği, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığı belirtilerek taleplerin reddine karar verilmiştir. Ancak dosya kapsamında yer alan, davacının müşteki olarak yer aldığı ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ...numaralı soruşturma dosyasında bir dönem davalı şirket ortağı ..., şüpheli sıfatıyla Savcılığa verdiği 07.01.2014 tarihli ifadesinde "Muhasebe kayıtlarındaki bazı sıkıntılarından dolayı benim eski ortağım olan ..., mali müşavir ile birlikte onun getirdiği personelleri ve bu arada onun personelleri arasında olan müştekiyi de işten çıkardı." demiş, şirket ortağı ...da şüpheli sıfatıyla Savcılığa verdiği 07.01.2014 tarihli ifadesinde "... ile ben eski şirket ortağıyız, mobilya şirketimiz vardır, şuan ... ile ayrıldık. ... ortak işlettiğimiz şirkette muhasebe elemanıydı, muhasebe kayıtlarını araştırdığımızda bazı sıkıntılar tespit ettik, başka kişiler ile birlikte müştekinin işine de son verdik............ biz kendisini işten çıkardığımız için hiç olmadık iddialar ileri sürerek beni ve eski ortağım Murat"ı bu şekilde şikayet etmiştir." demiştir. Savcılık ifade tutanaklarında iş sözleşmesine davalı tarafından son verildiği açıklandığından davalı işverence iş sözleşmesinin sona erdirildiği, davalı tarafça fesihte haklı sebebe dayanıldığı ileri sürülmediği gibi, aksine davacının istifa dilekçesi vermek suretiyle iş sözleşmesinin sona erdiği ileri sürüldüğünden, davalı feshinin haklı sebebe dayanmadığı, sunulan istifa dilekçesinin baskı altında alındığına dair davacı iddiasının sübut bulduğu anlaşılmakla, kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilmelidir. Mahkemece yazılı gerekçe ile taleplerin reddi hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.