Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18076
Karar No: 2017/10638
Karar Tarihi: 18.12.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18076 Esas 2017/10638 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/18076 E.  ,  2017/10638 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacılar ile davalılardan ... Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1-Dosya kapsamından, ... 1. İş Mahkemesi"nce verilen 21/01/2016 tarihli hükmün davalı ...Ş. vekili tarafından 04/03/2016 tarihinde temyiz edildiği, mahkemece 18/04/2016 tarihli ek karar ile adı geçen davalının temyiz isteminin reddine karar verildiği, temyizin reddine dair kararın davalı ...Ş."ne 18/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ek kararın adı geçen davalı ... şirketi vekilince süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
    Kanun koyucu belirli düşüncelerle miktar ve değeri belli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğunu, dolayısıyla temyizinin olanaklı olmadığını hükme bağlamıştır.(6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı HMK ek geçici 3 atfıyla HUMK madde 427)
    Somut olaya bakıldığında, her ne kadar maddi tazminat açısından kendileri açısından dava ıslah edilmeyen davalılar yönünden 200,00"er TL"lik maddi tazminat hüküm altına alınmış ise de bu davalılar açısından davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğu anlaşıldığından verilen hükmün bunlar açısından da kesin olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Buna göre mahkemenin davalı ...Ş."nin temyiz isteminin reddine ilişkin 18/04/2016 tarihli ek kararının bozularak kaldırılmasına ve asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenlerine göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    3-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı ... ve davalı ... açısından kusurları bulunmadığından bahisle davanın reddine, davacılar anne ve babanın maddi tazminat istemlerinin reddine, davacılar eş ve çocukların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, aleyhlerine maddi tazminat istemleri ıslah edilmeyen davalılar ...ve ... Sigorta A.Ş."nin hüküm altına alınan bu maddi tazminat tutarlarının 200,00"er TL"sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, ancak davalılar ...ve ... Sigorta A.Ş. açısından davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    4-Bir hususun varlığı veya yokluğu, mahkemenin davayı esası bakımından inceleyip, karara bağlamasına engel teşkil ediyorsa, dava şartı söz konusudur. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Bu noktada, dava hakkının bir anlamda dava şartı olduğu kuşkusuzdur. Dava hakkının varlığının ya da düşmüş bulunmasının incelenmesi doğrudan hakime verilmiş ödevlerdendir. Buna göre hakim, önceden ileri sürülmemiş olsa bile yargılamanın her aşamasında dava şartının tamam olup olmadığını kendiliğinden gözetebilir.
    Gerçekten de, yargılamada davayı inkar eden davalının savunması borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine, delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, cevap süresinden sonra sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından da söz edilemeyecektir. Sonuç itibariyle; yargılama aşaması henüz tamamlanmamış böyle bir durumda, borcu itfa eden belgenin veya dava şartının söz konusu olduğu hallerde, dava sonuçlanıp kesinleşmemiş ise, ibraz edilen ve borcu söndüren yazılı belgenin dikkate alınması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.07.2007 gün 2007/13-453Esas ve 2007/453Karar ve 19.03.2014 gün 2013/19-557Esas, 2014/379Karar sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir.
    Somut olayda; dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemiz"e geldikten sonra davalı ... şirketi vekili tarafından ibraz edilen 26/08/2017 tarihli dilekçe ile dava konusu ihtilafla ilgili olarak davacı tarafla davalı ...Ş."nin karşılıklı olarak sulhen mutabakata vardıkları, ileri sürülmüş anılan dilekçe ekinde 18/08/2017 tarihli ibraname, feragatname başlıklı belge ibraz edilmiştir. Bu belge davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır. Hal böyle olunca; mahkeme tarafından dava konusu tazminat istemleri hakkında anılan belgelerin incelenip değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği açıktır.
    5-Hüküm tarihinde geçerli olan A.A.Ü.T"nin 7/2 maddesi “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmünü içermektedir.
    Somut olayda, davalı ... açısından davanın aslında husumet yokluğundan reddine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, adı geçen davalı yararına A.A.Ü.T"nin 7/2 maddesi kapsamında manevi tazminat açısından maktu red vekalet ücreti takdiri yerine yazılı şekilde nispi red vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş, davalı ...Ş."nin karardan sonra ibraz etmiş olduğu 26/08/2017 tarihli dilekçe ve ekindeki 18/08/2017 tarihli ibraname, feragatname başlıklı belgeyi değerlendirmek, davalı ... lehine manevi tazminat açısından maktu red vekalet ücretine hükmetmekten barettir.
    O halde, temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:
    1-Davalı ...Ş. vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin temyizinin kabulü ile 18/04/2016 tarihli ek kararının bozularak kaldırılmasına,
    2-Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine
    18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi