21. Hukuk Dairesi 2017/4549 E. , 2017/10640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan ... Dış Tic.İnş. San. Tic. Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı ... Toplu Konut Yapı Kooparatifi açısından husumet nedeniyle davanın reddine, diğer davalı ... Dış Tic. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. açısından ise 819.272,76 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın 08/10/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, yerel mahkemenin 30/03/2010 tarihli ilk kararı ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 02/12/2013 tarih ve 2013/20004 Esas, 2013/22391 Karar sayılı ilamı ile davacının feragat dilekçesi vermesi aşamasında hata, hile veya korkutma gibi irade fesadına konu eylemlerin olup olmadığının araştırılarak tüm deliller bir arada değerlendirilip çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına karşı direnme kararı verildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 26/11/2014 tarih ve 2014/21-869 Esas, 2014/971 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkemenin "direnme" olarak adlandırdığı temyize konu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğundan bahisle dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Dairemiz"e gönderildiği, bunun üzerine Dairemiz"in 09/02/2015 tarih ve 2014/26798 Esas, 2015/1993 Karar sayılı ilamı ile davacıya temyiz dilekçesinde belirttiği iradesinin sakatlandığı iddialarına ilişkin delillerini bildirmesi için önel vererek, iş kazası sonucunda sürekli iş göremez hale gelen davacının nasıl olup da tazminat taleplerinden feragat ettiğini, feragat aşamasına hangi şartlarda geldiğini, feragat dilekçesi aşamasında hata, hile veya korkutma gibi irade fesadına konu eylemlerin olup olmadığının etraflıca araştırılarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 141. maddesinde vurgulandığı ve 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde de açıklandığı üzere, mahkeme kararları iddia, savunma ve tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkındaki delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıaların neler olduğu ve bunlardan çıkan sonuçlar ile hukuki sebepler gösterilerek gerekçeli biçimde yazılmalıdır.
Oysa somut olayda, dava dosyası iki kez davacının mahkemeye ibraz ettiği 17/02/2010 tarihli Belge-Makbuz-İbraname ve Feragatname başlıklı belgenin verilmesi aşamasındaki irade sakatlığı sebeplerinin araştırılarak tartışılıp sonucuna göre karar verilmesi için bozulmuş olmasına karşın, temyiz incelemesine konu 22/06/2017 tarihli kararın gerekçe bölümünde feragatnamenin sıhhati ile ilgili olumlu ya da olumsuz hiçbir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabul ve uygulamaya göre de, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 06/05/2016 gün ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı kararında 04/02/1948 gün ve 1948/3 Esas, 1944/10 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına benzer gerekçelerle “bozma kararı sonrası ıslah yapılamayacağı ve İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediğine” karar verilmesi karşısında mahkemece bozmadan sonra yapılan ıslaha kıymet verilmesi ayrıca hatalı olmuştur
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.