1. Hukuk Dairesi 2015/9848 E. , 2018/9901 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar; 21.01.2013 tarihinde ölen mirasbırakanları ....., 10.02.1984 tarihinde .... 1. Noterliğince düzenlenen vasiyetnameyle bir kısım taşınır ve taşınmazlarını davalılara bıraktığını, vasiyetnameye konu taşınmazlardan 1290 parsel sayılı taşınmazı davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, .....plaka sayılı traktörü ise davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, bu temliklerin mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını, vasiyetname ve bu temlik ile saklı paylarına tecavüz edildiğini ileri sürerek saklı payın tenkisine ve ....plaka sayılı araç satış sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, dava konusu 1290 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından kendilerine ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edildiğini, mirasbırakanın sağlığında diğer mirasçılara da temlikler yaptığını, mirasbırakanın temlik edilenler dışında birçok değerli taşınmazının bulunduğunu, davacıların saklı payına tecavüz bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu 1290 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından serbestçe dönme hakkını saklı tutulmadan davalılara bağışlandığı, bu tür bağışların tenkise tabi olmadığı, ......plaka sayılı aracın menkul niteliğinde olup buna ilişkin yapılan temlik işleminin geçerli olup, aracın değeri itibari ile davacıların saklı payına tecavüzün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ....21.01.2013 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak dava dışı eşi ....., çocukları .....ile davalı çocukları ..... kaldığı, mirasbırakanın 10.02.1984 tarih ve 2195 yevmiye nolu düzenleme
./..
şeklinde vasiyetname ile "Öldüğüm gün .... köyünde mevcut bu ev ile ev içinde bulunan bilimum mal ve eşyalar ile bana ait hayvanlar, traktör, römork, döver ve menkul malların tamamı şartsız ve kayıtsız ailem H........"ye vasiyet ediyorum" şeklinde vasiyette bulunduğu, bu vasiyetnameden sonra maliki olduğu 1290 parsel sayılı taşınmazını 15.02.2002 tarihinde B.K."nın 242. maddesi hükmü gereğince kendinden evvel öldükleri takdirde mülkiyeti kendine rücu etmek şartı ile 1/2"şer pay ile davalı oğulları......bağışladığı, ....plaka sayılı aracını ise ..... 2. Noterliği 02.07.2001 tarihli, satış sözleşmesi ile 400.000.000 TL bedelle davalı oğlu ..."ye satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 01.01.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir.
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmalarının (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul, miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilebilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümünün bilinmesiyle mümkündür. Tereke, miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de terekenin pasifidir. Belirtilen borçların aktiften indirilmesiyle net tereke oluşur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılıp parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. Miras bırakanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak saptanmalıdır. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK"nın 565. maddesinin 1., 2. ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK"nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı Kanun"un 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa, davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede düzenlenen alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.
../...
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde, tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sabit tenkis oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK 564. md.) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse, bu kısımlar bağımsız bölüm halinde taraflar adına tescil edilmelidir. Eğer gizli bağış yoluyla taşınmaz alınmış ise, taşınmaz değil ödenen değer tenkise tabidir. Bu durumda, ödenen paranın mirasın açıldığı gündeki değerine, o günden karar gününe kadar geçen süre içindeki toptan eşya fiyat endeksleri ile bu süre içinde oluşan nitelik ve imar değişikliği gibi fiyata etkili özel unsurlar hakkaniyet kuralları çerçevesinde uygulanarak değeri hakim tarafından belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.
Öte yandan, bilindiği ve TMK’nın 565/4 maddesinde düzenlendiği üzere mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar tenkise tabidir.
Somut olayda, mahkemece davalılara rücu şartlı olarak bağış yapıldığı, serbestçe dönme hakkının saklı tutulmadığı için davalılara yapılan bağışın tenkise tabi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere mirasbırakan tarafından davalılara (Borçlar Kanunu"nun (BK) 242. maddesi – Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 292. madde hükümlerine göre yapılan bu bağışın mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığının saptanması halinde tenkis hükümlerine tabi olacağı açıktır.
Hâl böyle olunca, mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin (tüm mal varlığının) doğru şekilde tespit edilmesi, hükme ve denetime elverişli rapor alınması, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme tamamlandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ve yanılgılı değerlendirme ile neticeye gidilmiş olması doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.