20. Hukuk Dairesi 2015/16954 E. , 2017/4712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Kaban Mahallesi 525 ada 3 parsel sayılı 4367,43 m² yüzölçümlü taşınmaz, çay bahçesi niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, 03.03.2008 havale tarihli dilekçesiyle Kaban mahallesinde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 502 ada 1 sayılı orman parselinin kuzey kısmı ile 503 ada 1 sayılı orman parselinin kuzey ve doğu kısımlarının orman sınırları dışında bırakılmasına rağmen, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman olarak gözüktüğünü iddia ederek, tespitin iptali ve taşınmazların orman olarak sınırlandırılması talebi ile dava açmıştır.
Mahkemece, 31.12.2010 tarihli celsede, davacının tek dilekçe ile 90 ayrı parsele dava açtığı hususu değerlendirilerek tefrik kararı verilmiş; 525 ada 3 parsel sayılı taşınmaz için bu dosya üzerinden yapılan yargılama sonucu, davanın reddi ile çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.05.2013 tarih 2013/2903 E. - 6319 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [...Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmış, davacı ... Yönetimi tarafından, kısmî ilân süresi içinde dava konusu taşınmazla birlikte birden çok parsele dava açılmıştır. Orman kadastrosundan sonra yapılan arazi kadastrosu sırasında davaya konu yer hakkında 525 ada 3 parsel numarası verilmiş ve kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduğundan sözedilmiş olmasına karşın, malik hanesi açık bırakılmayarak davalı adına tespit yapılmıştır. Mevcut dava nedeniyle tutanakların malik haneleri açık bırakılması gerekirken, dava konusu taşınmazın yanılgı sonucu davalı adına tespit edilmiş olması bu taşınmazın tesbitten önce davalı olduğu gerçeğini değiştirmez. Ayrıca; mahkemece, dava konusu taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçe gösterilerek davacı ... Yönetiminin davasının reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma taşınmazın davalı adına tespiti için yeterli değildir. Şöyle ki; mahkeme tarafından davalı yararına zilyetlikle kazanma koşulları araştırılmadığı gibi yapılan keşifte ziraatçi bilirkişi ve mahalli bilirkişi de bulundurulmamıştır. Kabule göre de; dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağının malik hanesi açık olarak düzenlendiği kabul edildiğinden, hüküm kısmında çekişmeli taşınmazın “tespit gibi tesciline” karar vermek yerine, tescil hükmü kurulacak ise adına tespit yapılan kişinin kimlik bilgileri yazılmalıdır...]" şeklinde gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine, dava konusu 525 ada 3 parselin ""çay bahçesi"" vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kısmî ilân süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.