
Esas No: 2017/26614
Karar No: 2020/1067
Karar Tarihi: 22.01.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/26614 Esas 2020/1067 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... tarafından işe alındığını ancak çalışmalarının kağıt üzerinde diğer davalı ... A.Ş. üzerinden gösterilerek işçilik hak ve alacaklarının kayba uğratıldığını, ihtiyaç duyduğu personeli hizmet alım ihalesi yoluyla diğer davalı ... A.Ş.’den temin ettiğini, ... Büyükşehir Belediyesi ile diğer davalı arasında anlaşmalı olarak yapılan personel temin ihalesinin muvazaalı olduğunu, davacının baştan itibaren ... Büyükşehir Belediyesinin işçisi sayılması gerektiğine karar verilmesini, muvazaalı sözleşme nedeniyle aynı işi yapan işçilere farklı ücret ödenmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davacının işe girdiği tarihten itibaren eksik ödenen tüm işçilik haklarının ödenmesini ve yine 6772 sayılı Kanun gereğince kamu işçilerine ödenen ilave tediye ücretinin ödenmediğini öne sürerek ilave tediye ücreti alacağına karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar Cevabının Özeti:Davalı ... A.Ş. vekili, davalı ... ile aralarındaki hizmet alım ilişkisinin 4734 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen bir ihale olduğunu, davacının doğrudan kendi firmalarına iş başvurusunda bulunduğunu, davacının alacakları yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, muvazaa iddialarının yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... Belediyesi vekili, davacının alacakları yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, diğer davalı firmadan hizmet alımı şeklinde iş temin edildiğini ve aralarındaki iş ilişkisinin muvazaalı olarak nitelendirilemeyeceğini, davacının ... A.Ş.’ nin taraf olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, Belediyenin imzalamış olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanmasının mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalılar arasında muvazaa olduğu kabul edilerek, ilave tediye alacağının kabulüne, fark alacak taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar ve davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi ile davalı işverenler arasında ilave tediye alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 1 inci maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir.Buna göre;
A. İşveren kapsamı yönünden Devlete ve ona bağlı olmak üzere,
1. Genel, katma ve özel bütçeli daireler,
2. Sermayesi değişen kurumlar,
3. Sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar,
4. Belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar,
5. 3460 ve 3659 sayılı Kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı Devlete ait olan veya bu sermeye ile kurulan iktisadi Devlet kuruluşları,
3460 sayılı Kanun bugün itibari ile yürürlükte olan bir kanun değildir. 3659 sayılı Kanun ise, banka ve Devlet kurumlarında çalışan memurların aylıkları ile ilgili düzenleme getirmiş ve halen yürürlüktedir. Bu Kanun"un 1. maddesinde, kapsama dahil kurumlar daha ayrıntılı açıklanmıştır.Yukarıda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de Kanun kapsamına alınmıştır.5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununda, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir.Sonuç itibari ile kapsam bakımından, Devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.04.07.1956 tarih 6772 sayılı Kanun"a 2448 sayılı Kanun ile eklenen 6772/Ek-l maddesi ile ilave tediyelerin toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılması halinde buna sınır getirilmiş ve “Bu Kanun uyarınca işçilere yapılan ilave tediyelerden ayrı olarak, her yıl için her biri bir aylık istihkakları tutarını (hafta ve genel tatil ücretleri dahil) geçmemek şartıyla toplu iş sözleşmeleri ile en çok iki ikramiye daha verilebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda Toplu İş Sözleşmesi ile yukarıda belirtilen kurumlarda çalışan işçilere en çok iki ay daha ilave tediye ödeneceğinin kararlaştırılabileceği, bu miktar üzerinde ödeme yapılacağı şeklindeki düzenlemenin yasal sınırı aşan miktarda geçersiz olacağını kabul etmek gerekir.Davalı ... ile ... Sendikası arasında yapılan Toplu İş Sözleşmesinin 40. maddesindeki hükümlerine göre, sendika üyesi işçilere sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren 112 günlük ücretleri tutarında ikramiye ödeneceği ve 01.04.2011 tarihinden sonra işe girmiş olan sendika üyesi işçilere ise 56 günlük ücretleri tutarında ikramiye ödeneceği düzenlenmiştir.Somut olayda, 6772 sayılı Kanun kapsamında belirlenmiş olan 52 günlük ilave tediye dışında, söz konusu sendikanın üyesi olan işçilere toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmü gereği, en çok iki aylık yani 60 günlük ücreti tutarında ilave tediye daha ödeneceği, 6772 sayılı Kanun"a göre de (26 x 2=52 günlük) olmak üzere toplam 112 günlük ikramiye verilebileceği, şeklindeki düzenleme ile kurumca en fazla ödenecek ikramiye miktarına sınırlama getirilmiştir. Buna göre; yasal sınırı aşan düzenlemeler, aşılan miktar oranınca geçersiz sayılacaktır. Bu durumda, davalının Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen, 112 günlük ikramiye ve ilave tediye ödeneceğine ilişkin hükmün, 52 günlük kısmının, 6772 sayılı Kanun gereği ödenmesi gereken ilave tediye alacağı olduğunun kabulü gerekmektedir. Yine ilgili toplu iş sözleşmesi gereği 01.04.2011 tarihinden sonra başlayanlar için ise; yıllık 108 günlük ödemenin esas alınması gerekecektir.Dosya kapsamına göre; toplu iş sözleşmesi ve 6772 sayılı Kanun kapsamında davacıya ödenmesi gereken ikramiye ve ilave tediye alacağının tüm çalışma dönemi için ne kadar ödendiği, yasal sınırı aşacak şekilde ödeme yapılıp yapılmadığı, eksik ödeme olup olmadığı tespit edilmemiştir. Davacıya ödenmesi gereken ikramiye ve ilave tediyelerin toplamının her yıl için 112 yevmiye olması, 01.04.2011 tarihinden sonra başlayanlar için ise 108 günlük ücret olması gerektiğinden, mahkemece; davacının işe başladığı tarihte gözetilerek, davalı tarafından yapılan ödemeler ile eksik ya da yasal sınırı aşan ödeme olup olmadığının, her yıl için ayrı ayrı tablolar halinde gösterilecek şekilde denetlemeye açık bilirkişi raporu alınması gerekmektedir. Mahkemece, alınan rapora ve yapılan değerlendirmeye göre, 6772 sayılı Kanun ve toplu iş sözleşmesi hükümleri doğrultusunda, davacıya ödenmeyen bakiye alacak miktarının belirlenmesi halinde davanın kabulü; yasal sınırı aşan ikramiye ve ilave tediye ödemesi yapıldığının tespiti halinde ise; 6772 sayılı Kanun"un 2448 sayılı Kanun ile eklenen Ek-1 maddesine aykırı olarak mükerrer talep niteliğinde olacağından davanın reddi gerekecektir. Yazılı sebeplerle, mahkemece eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 22.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.