3. Hukuk Dairesi 2018/3789 E. , 2018/6564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Belçika vatandaşı olduğunu, yaz aylarında tatil yapmak ve ikamet etmek amacıyla, davalı şirketten ... İli ... İlçesi Belek köyünde kain ve tapunun 1463 Ada, 5 Parsel sayılı taşınmazı üzerine kayıtlı B blok 4 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, taşınmazın satım bedeli olan 39500 Euro"yu , 22/07/2009 tarihinde (19500 Euro), 07/08/2009 tarihinde (20.000 Euro) olarak banka havalesi ile ödediğini, taşınmazın zilyetliğini devralarak, içerisine eşyalarını koyduğunu ancak tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini zilyetliğinde bulunan taşınmazın, davalı adına olan tapusunun iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile de, taşınmazın bir başkasına tapuda satılması nedeniyle göndermiş olduğu 39.500 Euro"nun davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın devrine ilişkin davacı ile arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, dava konusu taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satıldığını, zilyetlik iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Mahkemece; “...taraflar arasında dava konusu 4 nolu bağımsız bölümün satışı için harici satış sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği davacının davalıya 39.500 Euro ödeme yaptığı, taraflar arasındaki sözleşmenin MK."nun 634.BK."nun 213, Noterlik Kanunun 60 ve Tapu Kanununun 26.maddesi gereğince resmi şekilde yapılmadığı, geçersiz olduğu, geçersiz sözleşme gereğince tarafların yerine getirdikleri edimleri diğer taraftan talep edebilecekleri anlaşılmakla davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle” davanın kabulü ile 39.500 Euro"nun davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece gerekçeli kararda, taraflar arasında yapıldığı belirtilen taşınmaz satışına ilişkin harici satış sözleşmesi, dosya içerisinde bulunmadığından Başkanlığımızın 10.11.2016 tarih ve Esas: 2015/15430 Karar: 2016/12717, 23.02.2017 tarih ve Esas: 2017/107 Karar: 2017/1941 ve 08.03.2018 tarih ve Esas: 20018/1075 Karar: 2018/2192 sayılı geri çevirme ilamlarıyla dosya içerisine celbi istenilmiş, mahkemece düzenlenen 16.05.2018 tarihli tutanak ile bahsi geçen harici satış sözleşmesinin taraflarda bulunmadığı belirtilmiştir.
Böylece, taraflar arasında yapılmış, taşınmaz satışına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır.
Dava, davalının banka hesabına gönderilen paralar nedeniyle, BK.61. ve devamı maddelerine göre, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan ve dava konusu taşınmazın satımı için davalı şirkete banka yoluyla gönderildiği iddia edilen dava konusu ödemelere ilişkin olduğu belirtilen 22.07.2009 ve 07.08.2009 tarihli banka dekontlarında belirtilen miktarların davalı şirket hesabına yatırılıp yatırılmadığı ve kim tarafından yatırıldığı hususlarının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.