20. Hukuk Dairesi 2019/4601 E. , 2020/786 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, ... Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 09/12/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dilekçesi ekindeki krokide sayısal koordinatlarını bildirdiği ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan, 3.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazda davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabülüne kısmen reddine dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 2497,16 m2"lik bölümünün davacı adına tapuya tesciline, (B) harfiyle gösterilen 417,13 m2"lik kısmın ise orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, ... Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Yörede orman kadastrosu 3116 sayılı Kanun uyarınca 1949 yılında yapılmış, genel arazi kadastrosu ise 1979 yılında tamamlanmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; orman bilirkişi tarafından hazırlanan ve hükme esas alınan raporda, yörede 1949 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman tahdidinin yapıldığı belirtilmesine rağmen mahkemece bu çalışmalara ilişkin belgeler dosyaya getirtilmediğinden, orman bilirkişinin çekişmeli taşınmazlardan temyize konu (A) harfli alanın tahdit haritasına göre orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin tespitinin doğru olup olmadığı denetlenememektedir. 3116 sayılı Kanuna göre yapılan tahdit sonrasında herhangi bir aplikasyon, 2. madde, 2/B çalışmasının olup olmadığı da dosyadan anlaşılamamaktadır. Keşifte taşınmazın konumu, toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsü ve çevre taşınmazlara göre arz ettiği özellikleri belirtir hâkimin gözlemi zabta yazılmamış, taşınmaz üzerindeki gerçek zilyetlik olgusunun yerel bilirkişi ve tanık beyanları dışında memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planındaki konumunun da incelenerek belirlenmesi gerekirken, hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazların niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanmamış, çekişmeli taşınmaza komşu bulunan ve tescil harici bırakılmış olan
yerlere ilişkin tescil davası açılıp açılmadığı araştırılmamıştır. Yine, terkos barajı mutlak mesafeli koruma alanında, imar planı kapsamında kaldığı bildirilen taşınmazın zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olup olmadığı; zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden ise imar planı içerisine alınma tarihinden geriye doğru 20 yıl kazandırıcı zilyetliğin bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmamış, davacı adına aynı yerde senetsizden zilyetlik yolu ile iktisap ettikleri taşınmaz olup olmadığı hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlükleri ile tapu ve kadastro müdürlüklerinden sorulmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre yapıldığı anlaşılan ilk orman tahdidi ile 6831, 1744, 2896, 3302 ve 3373 sayılı kanunlara göre yapılmışsa aplikasyon, orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamalarına ilişkin ayrı ayrı işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, eski memleket haritası, eski hava fotoğrafları, dava tarihinden ve imar planı tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları, bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları ve varsa belirtilen tarihlere ait ortofoto haritaları ilgili yerlerden getirtilip; daha önceki keşiflerde görev almamış, halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerde görev yapmayan bu konularda uzman bir orman bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir jeolog bilirkişi ve bir jeodezi ve fotogrametri veya harita mühendisi ile dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve tarafların tanıkları hazır olduğu hâlde taşınmaz başında yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazların öncesinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi hâlinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; çekişmeli yer ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, kesinleşmiş orman kadastrosu, varsa aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle gösterilmeli; harita mühendisi bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığını gösterir krokili rapor alınmalı taşınmazın kısmen veya tamamen kesinleşmiş 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahditi dışında olduğu, daha sonra yörede yapılmış ise orman kadastrosu dışında bırakıldığı belirlendiği takdirde, ziraat mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü, imar ve ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir, önceki ziraat bilirkişilernin esas ve ek bilirkişi raporlarını irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeolog bilirkişiden taşınmazın Terkos Barajı mutlak koruma bandında bulunup bulunmadığı, “İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair” yönetmeliğe göre durumunu, bu yönüyle zilyetlikle elverişli yerlerden olup olmadığını açıklar rapor alınmalı; orman mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilerden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, kullanılan yerlerden olup olmadığı, kullanılan yerlerden ise ne olarak, nasıl kullanıldıkları, mümkün olduğu takdirde taşınmazda imar ve ihya tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığını belirtir şekilde rapor alınmalı, çekişmeli taşınmaza komşu yerler hakkında
benzer mahiyette dava açılmış ise bu dava dosyaları getirtilip, keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin ve tanıkların eldeki dava konusu taşınmazı ne olarak niteledikleri belirlenmeli, 40 ve 100 dönüm norm kısıtının aşılıp aşılmadığı araştırılmalı, dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olup olmadığına ilişkin olarak tüm deliller değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ..., İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.