Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6580
Karar No: 2017/4725

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6580 Esas 2017/4725 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/6580 E.  ,  2017/4725 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davanın yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30/05/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı Hazine vekili Av. ... ile diğer taraftan davacı ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 28/01/2016 havale tarihli dava dilekçesi ile ... köyü 2167, 2264, 521, 522 ve 523 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının Hazineden Devlet İhale Kanununun 45. maddesi gereğince; bir kısmının da izale-i şüyu yolu ile satın alındığını, ancak Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucunda, Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/209 - 875 sayılı kararıyla taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescillerine karar verildiğini, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000.-TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş daha sonra 29/03/2016 tarihli harçlandırdığı dilekçesiyle dava değerini 7.973.362,73.-TL olarak ıslah etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 7.973.362,73.-TL tazminatın, tapu iptal kararının kesinleşme tarihi olan 21/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/11/2016 gün ve 5764-10302 sayılı bozma kararı özetle; "Mahkemece, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporlarına göre; kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek tapu kaydı iptal edilen ve bu nedenle tazminat davasına konu olan 521, 522, 523, 2264 ve 2167 parsel sayılı taşınmazlar hakkında emsal satış yöntemine göre belirlenen toplam değer üzerinden 7.973.362,73.-TL tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de; karar tarihinden sonra, 19.04.2016 tarihli ek rapor ile 2167 sayılı parseldeki 146,70 m2 irtifak hakkı bedelinin hesaplattırıldığı ve daha önce bulunan 2.751.109.-TL den düşülerek 2167 sayılı parselin tazminata esas değerinin 2.704.809.-TL olarak yeniden tespit ettirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, dosyadan el çekildikten sonra yeni bir ek rapor alınması doğru olmasa da; taşınmazların toplam değeri üzerinden tazminata hükmedilmiş olması nedeniyle 2167 sayılı parsel üzerinde kurulu irtifak hakkı nedeniyle oluşan değer eksilmesinin hükmolunan tazminat miktarına etki edeceği açıktır.


    O halde, mahkemece 2167 sayılı parselde kurulan ve taşınmazın değerine etki eden irtifak hakkı gözönünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir." denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, "7.927.144,09 TL "nin dava tarihi olan 28/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine" karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
    Yörede 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu vardır.
    Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm kurulmuş ise de; verilen ilk kararda tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği 21/01/2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verildiği ve bozma kararında bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmadığı halde; bozmadan sonra hükmün faizle ilgili bölümü de değiştirilerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalıdan tahsiline karar verildiği, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olacağı, bu nedenle değer tespiti ve faiz başlangıcında bu tarihin esas alınacağı, ıslah suretiyle arttırılan miktara ise, ıslah dilekçesinde talep varsa ve başkaca bir tarih belirtilmemişse, ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiği, davacının ilk dava dilekçesinde, dava tarihinden itibaren faiz istediği; mahkemece yukarıda açıklanan ilke gereği, tapu iptal kararının kesinleştiği tarih olan 21/01/2016 tarihinden itibaren faize hükmedildiği, ıslah dilekçesinde, ıslah edilen alacak miktarı için faiz talebi bulunmadığı halde; alacağın tamamı için faize hükmedildiği anlaşılmaktaysa da; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine "davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 7.927.144,09.-TL"nin, 10.000.-TL"sinin tapu iptal kararının kesinleştiği 21/01/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine." sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1480,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye ödenmesine 30/05/2017 günü oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi