16. Hukuk Dairesi 2016/9537 E. , 2018/3122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL, TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... ve ... Belediye Başkanlığı vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi, ... Köyü ... çalışma alanında bulunan ve tespit harici bırakılan yaklaşık 12 dönüm miktarındaki taşınmazın 50-60 yıldır tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğunu ancak bir bölümünün daha sonra ... parsel numarasıyla ... adına tescil edildiğini öne sürerek ... adına oluşan tapu kaydının iptali adına tescili, yine tescil harici bırakılan diğer bölümünün de adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında tescil harici bırakıldığı belirtilen yerin ... parsel numarasıyla 2009 yılında hükmen ... adına tescil edildiği belirlenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; mahkemece, fen bilirkişisi Kıyasettin Yol tarafından düzenlenen 06.08.2014 tarihli rapor ve 16.03.2015 tarihli ek raporda krokide ... parsel + ...parsel + ... parsel olarak gösterilen dava konusu taşınmazlar hakkında daha önceden ..."nın da davacısı olduğu ... varisleri adına tescili istemi ile ... 24. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1991/271 Esas sayılı (bozma üzerine 1995/377 Esasını alan) dosyası ile dava açıldığı, davanın “kanıtlanamadığından” reddine karar verildiği ve kararın 13.04.1998 tarihinde kesinleştiği, davacının kazandırıcı zamanaşımına dayalı zilyetlik süresinin 13.04.1998 tarihi itibariyle kesildiği ve bu tarihten itibaren yeniden başlayan zilyetlik süresinin başladığı eldeki davanın açılma tarihi olan 22.04.2013 dava tarihine kadar 20 yıllık yasal zilyetlik süresi dolmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de 1991/271 Esas sayılı dosyanın konusunu ... parsel olarak gösterilen taşınmaz ile eldeki davanın konusunu oluşturmayan (daha sonra ... parsel numarası verilen) başkaca bir taşınmaza yönelik olduğu, diğer bir anlatımla eldeki davanın konusunu oluşturan ve fen bilirkişi raporunda 1593/A ve 1593/B ile gösterilen taşınmaz bölümleri hakkında davacı ve müşterekleri tarafından önceden açılmış bir davanın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; ... ve ... ile gösterilen bu bölümler hakkında üçüncü kişi konumunda olan ... ve müşterekleri tarafından ... 19.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1995/917 Esas sayısı ile açılan tescil davasının mahkemece, imar-ihya koşullarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğine, bilahare ... tarafından bu dosya delil gösterilmek suretiyle ... tarafından açılan dava sonucu ... 32. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1999/92 Esas sayılı ilamı ile ... adına tescile karar verildiğine ve bu ilamın infazı sonucunda taşınmaz ham toprak vasfıyla ... parsel numarası ile tescil edilmiş olup eldeki dosya açısından, ... tarafından açılan 1995/917 Esas sayılı dosya kesin hüküm niteliğinde olmasa da güçlü delil niteliğinde bulunduğuna ve eldeki dosya içeriğine göre aksi, daha güçlü delilerle ispat edilemediğine göre 1593/A ve 1593/B ile gösterilen taşınmaz bölümleri hakkındaki davanın belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken fen bilirkişi raporları yanlış değerlendirilmek ve dava konuları karıştırılmak suretiyle yukarıda belirtilen gerekçeyle ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan hükmün, gerekçesi yukarıda açıklandığı gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.