10. Hukuk Dairesi 2019/554 E. , 2019/9923 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının maaşından yapılan kesintinin iptali, borçlu olmadığının tespiti,kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu dosyada; Kurum tarafından davacının ortağı olduğu ... Pazarlama Tekstil Tic. ve San. Ltd. Şti. aleyhine, 03.04.2001 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalı ... ödenen gelir, geçici iş göremezlik ve hastane masrafının tahsili talebiyle Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2008/16 sayılı esasında rücuan alacak davası açılmış ve dosyada yapılan bilirkişi incelemesi ile davalı işveren kaza olayında %70 oranında kusurlu bulunarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Daha sonra Kurum tarafından bakiye rücu alacağının tahsili talebiyle Bakırköy 12. İş Mahkemesinin 2009/800 sayılı esasında yeni bir dava açılmış ve mahkemece davalı şirketin %70 oranındaki kusuru esas alınarak bakiye kurum alacağına hükmedilmiştir.
Dosya kapsamından; Mahkemece hüküm altına alınan kurum alacağının davalı şirketten tahsil edilemediği gerekçesiyle, Kurumdan yaşlılık aylığı almakta olan davacının maaşından kesinti yapılmaya başlanmış, davacının kesintinin sebebini Kuruma sorması üzerine 24.08.2012 tarihli yazı ile ... Yaygın Pazarlama Teks.Tic.San.Ltd.Şti"nin ortağı olması nedeniyle ve kurum rücu alacağının tahsili amacıyla maaşından kesinti yapıldığı yönünde davacıya bilgi verilmiştir.
İncelenmekte olan dava, iş kazasına dayalı kesinleşen kurum rücu alacağına istinaden iş kazası olayında kusurlu bulunmayan ancak şirket ortağı olan davacıya karşı 6183 sayılı Yasa kapsamında işlem yapılarak davacının maaşına konulan haczin kaldırılması, kurum işleminin iptali, borçlu olunmadığının tespiti, kesintilerin iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece kurum alacağının takibinin 6183 sayılı Yasaya tabi olduğu değerlendirilmesi yapılarak, davacının borcun nedenini 24.08.2012 tarihli kurum yazısıyla öğrendiği halde davayı 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açtığı ve davacının şirketin ortaklarından olması nedeniyle şirket borçlarından sorumlu olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1)6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun 1. Maddesinde "Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer"i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.
Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur." hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu madde ile kanunun kapsamına giren alacaklar belirlenmiş olup, idarelerin akitten, haksız fiilden ve haksız iktisaptan doğan alacakları kapsam dışında bırakılmıştır.
506 sayılı Kanun 80. maddede (5510 SK m.88) Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacakların Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. Buradaki söz konusu alacak prim ve prime ilişkin alacaklardır.
Kurum işlemine konu alacak rücu alacağı olup, alacak temelinde haksız fiile dayanır. Kurumun haksız fiilden doğan alacakları 6183 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca 6183 sayılı Yasaya tabi alacaklardan değildir. Bu nedenle kurumun rücu alacağı genel hükümlere göre takip edilen alacak niteliğinde olup, 6183 sayılı Yasa kapsamında takip yapılamaz.
2) Davaya konu kurumun rücu alacağının kapsamı ve sorumlular 506 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede; "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (...)1 Kurumca işverene ödettirilir. (Ek cümle:29/7/2003-4958/28 md.) İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İş kazası veya meslek hastalığı, 3"üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3 üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir..." hükmü yer almaktadır.
Kurum tarafından açılan rücu davasında; davalı işveren ... Yaygın Paz.Teks.Tic.ve San.Ltd.Şti. kusurlu bulunarak, kurum alacağının davalı şirketten tahsiline hükmedilmiştir. Davacı anılan rücu davasında davalı olmadığı gibi davacıya kusur da izafe edilmemiştir. Ayrıca mahkeme kararları ancak davada taraf olanlar açısından hüküm ifade eder ve taraflar yönünden uygulanabilir. Davacının sorumluluğuna gidilebilmesi, kaza olayında kusurlu olduğunun tespit edilmesi ve bu yönde verilmiş bir mahkeme kararının bulunmasına bağlıdır. Kurumun rücu alacağı davalı şirketin tüzel kişiliğine ait bir borç olup, şirketten tahsil edilmesi gerekir. Davacının şirket ortağı olması nedeniyle borçtan sorumlu tutulması ve hakkında takip yapılması mümkün değildir.
Kabule göre de; davacıya gönderilmiş bir ödeme emri bulunmadığı halde 7 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın süresinde açılmadığı yönünde hüküm kurulması yerinde değildir.
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular araştırılarak değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi