Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16384
Karar No: 2017/4761

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16384 Esas 2017/4761 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/16384 E.  ,  2017/4761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı ... Anonim Şirketi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi vekili dava dilekçesinde özetle, ... ... Beldesinde bulunan 399 ada 1 sayılı parselin davalı adına kayıtlı olduğunu, kadastro sırasında 197 sayılı parsel olarak tespit gördüğünü ve yenilemeden sonra 399 ada 1 parsel sayısını aldığını, ... kadastrosunun 07/03/1986 tarihinde kesinleştiğini, parselin bu kısmının ... sınırları içinde kaldığını, gerek 3402 sayılı Kanunun 12/4, gerekse 6831 sayılı Kanunun 11. maddesindeki hükümlerine göre ... sınırlaması içinde kalan tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, parselin ... sınırları içerisinde kalan kısmının tapusunun iptali ile ... vasfı ile ... adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı-karşı davacı ... Anonim Şirketi vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava konusu parselin 1944 yılından beri tapuda müvekkili ve bayileri adına kayıtlı olduğunu ve tapunun ... Tapu Komisyonun 27/04/1944 tarih ve 64 sayılı kararınca oluşturulduğunu ve bu karar doğrultusunda tapunun ilk malik ... ... adına 02/05/1944 tarihinde 29 sıra numarası ile ihdas edildiğini ve sabit sınırlı olduğunu, taşınmazın bulunduğu yerden kadastro geçtiğini ve ... ... adına tespit gördüğünü, tespite karşı ... Yönetimi tarafından yapılan itiraz üzerine ... Arazi Kadastro Mahkemesinin 28/01/1958 tarih 1957/19 E. - 1958/39 K. sayılı kesinleşmiş ilamı ile ... olmadığı hususunun kesin hüküm teşkil edecek şekilde karara bağlandığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, bu kararın ... kadastrosu çalışmaları sırasında nazara alınmamasının komisyonun çalışmalarının sıhhat derecesini gösterdiğini, yine bu çalışmalara ilişkin ilan hususunun da meçhul olduğunu, davaya konu yaklaşık 5 dönümlük yerin ... Yönetiminin haksız işgali altında olduğunu, TMK"nın 683/2. maddesi gereğince dava haklarının bulunduğunu, ... Yönetiminin kamulaştırmasız el atması nedeniyle fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 5.000.-TL ecrimisil alacağının faizi ile birlikte tahsiline, bu bölüme davalının vaki kamulaştırmasız elatmasının önlenmesine ve aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davacının davasının kabulüne, Harita Kadastro Mühendisi Bilirkişi ..."in 23/06/2014 tarihli krokili raporunda ... ilçesi, ... kasabası 399 ada, 1 sayılı parsel içerisinde (A) harfi ile gösterilen 4.250,20 m²"lik yere ilişkin tapu kaydının iptali ile ... niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı ... Anonim Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tapu iptali ve tescil istemine, karşı dava ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 07.03.1986 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastro çalışmaları 1956 yılında yapılıp kesinleşmiştir.
    Mahkemece taraflar arasında kadastro mahkemesinde görülen davanın her ne kadar tarafları ve konusu aynı ise de; hakdüşürücü sürenin kesin hükümden önce geldiği kabul edilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Şöyle ki; ... kadastrosu veya ... kadastrosu ile yapılan 2/B madde uygulamaları ya da önce yapılan ... tahdidinin aplikasyonu ve 2/B madde uygulamalarına karşı, çalışmanın yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan yasa hükümleri gereğince, ilgililere tanınan sürelerde bir itiraz söz konusu olmaz ise bu işlemler kesinleşir. Hukukun hiç kimseye sonsuz sürede başvuru hakkı tanıdığı düşünülemez. Kanun hükümlerinden kaynaklanan hak düşürücü süreler içinde itiraz veya başvuru hakkı ya da geniş anlamıyla dava hakkı kullanılmaz ise bu sürelerin bitmesinden sonra dava hakkı kullanılamaz, başka deyişle sükutu hak yani dava hakkı düşer.
    Somut olayda, taraflar arasında her ne kadar tapulama mahkemesinin kesin hüküm teşkil eden kararı mevcut olsa da, kesin hükümden sonra 1986 yılında yörede ... tahdidi yapılmış ve çekişmeli taşınmaz kesin hüküm dikkate alınmadan kısmen ... sınırları içinde bırakılmıştır. Ancak, davalılar tarafından hak düşürücü süre içerisinde tahdidin iptaline yönelik dava açılmadığından ... tahdidi kesinleşmiştir. Davalılar bakımından hak düşürücü süre geçtiğinden ve tahdit kesinleşmiş olduğundan artık taraflar arasındaki kesin hüküm yargılamada dikkate alınmaz, başka bir deyişle hak düşürücü süre kesin hükümden önce gelir, HGK"nın uygulamaları da bu yönde bulunmaktadır. (HGK. 1995/20-1086 E. - 1996/174 K) Bu nedenle mahkemece ... yönetiminin davaı bakımından kesinleşen ... tahdidinin uygulanması sureti ile taşınmazın ... tahdit içinde kalan kısmı ile davanın kabulüne karar verilmesi yönündeki kabulu usûl ve kanuna uygundur.
    Ne var ki; mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan ... bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan 78 ve 79 ... sınır noktalarının tutanaklardaki tarifinde; 78 nolu ... sınır noktasından 79 numaralı ... sınır noktasına giderken zeminde sabit duvar şeklinde olan parsel sınırı şeklinde olduğunun tutanakların 26 ve 27. sayfalarında belirtildiğini, parsel sınırının zeminde net olarak duvar ile ormandan ayrıldığı, çekişmeli taşınmazın (A) harfli kısmının ... sınırı içinde kaldığını belirtmişse de; ... tahdit tutanaklarının 26-27 sayfalarındaki tarifte; “...78 ...’den ... sınır hattının tapulama parselini takiben sağ taraf ... Devlet Ormanı, sol taraf ... ..."a ait 196 parsel ve ... ... ait tarla vasfında 197 sayılı parselin ormanla müşterek sınırını takiple ... ... Karayolunun düz bir hatla geçerek ... ..." ait tarla vasfında 209 nolu parselin karayolu istimak sınırı ile kesiştiği güneybatı köşesine 79 osn tesis edildi” şeklindedir.
    Bilindiği üzere; ... kadastro çalışma tutanakları ile tahdit haritasının çelişkili olması halinde ... sınır noktalarının zemindeki ve tahdit haritasındaki yerine itibar edilmeyip, çalışma tutanaklardaki yön ve mesafe olarak tarif edilen yerlerine itibar edilmesi gerekir. Ancak hükme esas alınan uzman bilirkişilerin ... tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı net olarak anlaşılamamaktadır. Hâkimin bilirkişi raporlarını denetleme yükümlülüğü vardır.
    O halde, öncelikle 76, 77, 78, 79 ve 80 ... noktalarını gösterir şekilde ... tahdit haritasının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneği, yöreye ait en eski tarihli ve 1986 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritaları, varsa komşu taşınmazlar için açılan dava dosyaları da getirtildikten sonra; önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı ... Kanununa Göre ... Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan ... Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “... sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, ...
    kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile ... kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ... Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan ... sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ... kadastro haritası ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, 76, 77, 78, 79 ve 80 ... tahdit sınır (...) noktaları görülecek biçimde,dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların ... kadastro hattına göre konumu, ... kadastro haritasındaki sınır noktaları 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın ... sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın (X) ve (Y) değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ... kadastro haritası ile çalışma tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Ayrıca davalı- karşı davacı tarafından, ... Yönetimi tarafından taşınmaza elatıldığını belirtmek sureti ile ecrimisil talebinde bulunduğu ve mahkemece bu talep reddedildiği halde hangi gerekçe ile karşı davanın reddedildiğinin yazılmamış olması da doğru değildir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı-karşı davacı ... Anonim Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi