21. Hukuk Dairesi 2016/17357 E. , 2017/10776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, 30.000,00TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/12/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... geldi. Davacı adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1- Dosyadaki yazılara, temyiz edenin sıfatına ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından Mahkemece verilen 28/01/2013 tarih 2004/696-2013/19 sayılı bir önceki kararın Dairemizin 11/09/2013 tarih ve 2013/5275 Esas, 2013/15670 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu,Yerel Mahkemece bozmaya uyulduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.3.2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke Usul Kanunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtayın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmünü tesis etme zorunluluğu vardır.
Bu açıklamalardan olarak Yerel Mahkeme her ne kadar Dairemizin yukarıda esas-karar numarası verilen Bozma ilamına uymuşsa da maddi, manevi tazminat davası bakımından uyduğu bozma ilamına uygun bir karar ihdas etmemiştir.
Bilindiği üzere zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının, maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Hal böyle olunca 01/02/2001 tarihinde gerçekleşen iş kazasında davacının sendikasız çatı tamir işçisi olarak çalıştığı halde, yapılan hesapta sendikalarca bildirilen ücretle, kaza tarihinden sonrasına ilişkin dernekçe bildirilen ücret esas alınarak, davacının olay tarihinde aylık 750,00 TL ücret aldığı kabul edilerek ve asgari ücretin 7,33 katı esas alınarak hazırlanan hesap raporunun hükme dayanak alınacak nitelikte olduğundan söz edilemez.
Yapılacak iş; işcinin yaptığı iş, yaşı, kıdemi belirtilmek suretiyle ve davacının sendikasız işçi olduğu da gözetilerek TÜİK’dan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili Meslek Odalarından, davacının iş kazası tarihi ile bilinen dönem içerisinde günlük veya aylık net ücreti sorulmak, bilinmeyen dönem içinde asgari ücretin katı üzerinden işcinin gerçek ücretinin tespit edilerek yeniden hesap raporu aldırmak ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, uyulan bozma kararına aykırı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.480,00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.