Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17032
Karar No: 2018/6718
Karar Tarihi: 19.06.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/17032 Esas 2018/6718 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/17032 E.  ,  2018/6718 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali ve alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalı–karşı davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 19.06.2018 tarihinde davalı - karşı davacı asil ... ve vekili Av. ... ile davacı – karşı davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile dava dışı ..."e ait olan ..., zemin ve 2 kattan oluşan binayı inşa ettiğini, giderlerin birlikte karşılanacağının kararlaştırıldığını, ancak davalının binanın yapım masrafından payına düşen 67.305,88 TL"yi ödemediği gibi tahsili için başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, karşı davaya cevap dilekçesi ve diğer dilekçelerinde; binanın sıva ve kalıp dışındaki işlerini kendisinin yaptığını, davalı-karşı davacının inşaat giderleri için bir miktar elden ödeme yaptığını, ayrıca davalı-karşı davacıya ait 1, 4 ve 5 nolu dairelerin kiralarının borca mahsuben alındığını bildirmiştir.
    Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise taşınmazda paydaş olduğu davacı ve dava dışı ... ile inşaat yapma hususunda anlaştıklarını, tüm masrafların her ay para toplanmak suretiyle ortak olarak karşılandığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiş, karşı davasında ise; binanın fiili olarak 2006 yılında bittiğini, akraba olmaları nedeniyle paraya ihtiyacı olan davacı-karşı davalıya ilerde ödemek üzere kendisine ait olan 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin kiralarını alması için izin verdiğini, 2007 yılı ila 2013 yılı Ekim ayı dahil olmak üzere sözkonusu bağımsız bölümlerin kiralarını davacı-karşı davalının aldığını, ancak davacı-karşı davalının talep etmesine rağmen kira bedellerini geri ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL"nin yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiş; 01.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 52.950 TL"ye artırmıştır.
    Mahkemece; davacı ve dava dışı Nazım Gürel"in dava konusu taşınmazı arsa olarak aldıkları, bilahare inşaat aşamasında davalı ..."ın inşaata ortak edildiği, aldırılan 06.01.2016 havale tarihli bilirkişi raporu ile inşaat bedelinin müteahhit kar payı hariç 344.200 TL, her bir hissedarın inşaat nedeniyle paylarına düşen bedelin 114.733 TL olduğunun belirlendiği, bu bedelin davalı tarafından davacıya ödendiğine ilişkin dosyaya bir delil ibraz edilmediği, tanıklar tarafından inşaatta davalıya düşen 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerden 2007 yılı ile 2013 Kasım ayı arasındaki dönemde elde edilen kira bedellerinin inşaatta kullanıldığının beyan edildiği, davalının payına düşen inşaat bedelinden anılan dönemde dairelerinden elde edilen kira bedeli olan 52.950 TL"nin mahsubuyla borçlu olduğu bedelin 61.783TL olarak tesbit edildiği, yapılan mahsup nedeniyle karşı davada talep edilebilecek ecrimisil bedelinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı-karşı davacının, karşı davaya yönelen tüm, asıl davaya yönelen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Taraflar ile dava dışı ...arasında, paydaşı bulundukları taşınmazda bina inşa edilmesi hususunda, TBK"nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, davacının adi ortaklığın yöneticisi olduğu, adi ortaklığın inşaatın bitirilmesiyle fiilen sona erdiği dosya kapsamı ile sabittir.
    Davacı iş bu davada, kurulan adi ortaklığın fiilen sona ermesine rağmen, davalı ortağın payına düşen inşaat giderlerini ödemediğini ileri sürmüştür. Bu talep, adi ortaklığın tasfiyesi istemini içermektedir.TBK’nun 642 vd. maddelerinde düzenlenen tasfiye; ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır.
    Şu durumda, adi ortakların tümünü ilgilendiren böyle bir davada, dava dışı ortak...’in de da davada taraf olarak yer alması zorunludur. Nitekim, TBK’nun 644. maddesinde de ortaklığın sona ermesi halinde tasfiyenin, yönetici olmayan ortaklarda dahil olmak üzere, bütün ortakların elbirliği ile yapılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
    Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle dava dışı ortak ..."in davaya dahil edilmesi için davacı tarafa mehil verilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması, sonrasında ise davanın esasına girilmesi ve ortaklığın tasfiyesinin gerçekleştirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
    Kabule göre de; davacı, gerek karşı davaya karşı verdiği cevap dilekçesinde, gerekse 16.10.2016 tarihli dilekçesinde, davalının inşaat giderlerinin bir bölümünü elden ödediğini
    bildirmiştir. Mahkemece; davalının payına düşen inşaat giderinden, davacının da kabulünde olan ödemelerin indirilmesi suretiyle alacak tutarının belirlenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı tarafın karşı davaya yönelen tüm, asıl davaya yönelen sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi