Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18378
Karar No: 2018/6748
Karar Tarihi: 19.06.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/18378 Esas 2018/6748 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/18378 E.  ,  2018/6748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, mülkiyeti dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifine ait olmakla birlikte davalı ... "ın fiili kullanımında olan ... Konut Yapı Kooperatifi 1. blok 2. kat 6 numaralı bağımsız bölümü 06.09.2007 tarihinde harici taşınmaz satım sözleşmesi ile 47.000,00 TL karşılığında davalılardan satın aldığını, her ne kadar satıcı olarak davalı ... ... görünmekte ise de davalı ..."in sözleşme tarihinde 15 yaşını dahi doldurmadığından sözleşmeyi..."in yerine diğer davalı ..."ın imzaladığını, bağımsız bölümü kaba inşaat halinde satın aldıktan sonra yaklaşık 83.000,00 TL"lik harcama yaptığını, taşınmazı satın aldığı kooperatif üyesinin aidatlarını ödememesi nedeniyle üyelikten ihraç edildiği bu sebeple kendisinin de bağımsız bölümü tahliye etmesi gerektiğinin dava dışı kooperatif tarafından gönderilen ... 12. Noterliğinin 17.09.2013 tarihli ve 28942 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kendisine bildirilmesi üzerine davalılara ... 6. Noterliğinden çektiği 13.11.2013 tarihli ve 191513 yevmiye numaralı ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla satış bedeli olarak ödediği 47.000,00 TL ile inşaat halinde aldığı taşınmazın inşaatının tamamlanması için harcadığı 83.000,00 TL olmak üzere toplamda 130.000,00 TL"nin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılamanın devamı sırasında vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile davalılara peşin olarak ödenen daire parası yönünden müddeabihi 89.137,94 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar, davanın reddini istemiştir.
    Yapılan yargılama neticesinde mahkemece, davanın kısmen kabulüne, evin bedeli için verilen 47.000,00 TL"nin dava tarihi itibari ile, yine evin bedeli için verilen 42.137,94 TL"nin ıslah tarihi olan 12/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, evin inşaatının tamamlanma bedeli olan talebin ise kısmen kabulü ile 31.630,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
    Davada sıfat; tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet); maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
    Görüldüğü üzere, taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için defi değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
    Ayrıca; kural olarak haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.(TBK. m.77) Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisinde haklı bir sebep olmaksızın başka bir şahıs aleyhine zenginleşen kimsenin malvarlığında meydana gelen artışın aynen veya nakden iadesi söz konusudur. Her borç ilişkisinde olduğu gibi sebepsiz zenginleşmede de bir borçlu ve bir alacaklı vardır. Sebepsiz zenginleşme ilişkisinin borçlusu, malvarlığı haklı bir sebep olmaksızın başkası aleyhine artan (zenginleşen) kişidir.
    Sebepsiz zenginleşme borçlusunun belirlenebilmesi için, malvarlığı haklı bir sebep olmaksızın başkası aleyhine artan kişinin tespiti gereklidir. Yukarıda anlatılanlar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının davaya konu bağımsız bölümü davalılardan inşaat halinde iken satın alıp taşınmazı içinde oturulabilir hale getirmek için yaptığı birtakım masraflar nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştiğinin kabulü mümkün değildir. Zira, bağımsız bölümün mülkiyeti satışın gerçekleştiği tarih itibariyle dava dışı kooperatife ait olup dava dışı kooperatif tarafından bağımsız bölümün sadece fiili kullanımı davalılara bırakılmış bulunmaktadır. Bu durumda davalılar bu şekilde mülkiyeti kendilerine geçmeyip sadece fiili kullanımı kendilerine bırakılan bağımsız bölümü, kooperatifin bitiş tarihine kadar olan aidatlarını kendileri ödemek üzere harici satım sözleşmesi ile davacıya satmışlar ve bağımsız bölümü fiili olarak davacıya teslim etmişlerdir. Yani davacının bağımsız bölümü satın aldığı tarihte ve bağımsız bölüm fiilen kendisine teslim edildikten sonra da bağımsız bölümün mülkiyeti dava dışı kooperatife aittir. Bunun sonucu olarak da zaten dava dışı kooperatif üyelik aidatlarını ödemeyen davalıların kooperatiften ihracı üzerine mülkiyet hakkına istinaden davacıdan bağımsız bölümü tahliye etmesini talep etmiş, davacının tahliyesi sonrasında bağımsız bölüm davacının yaptığı masraflarla birlikte dava dışı kooperatife geçmiş bulunmaktadır ki; bu durumda sebepsiz zenginleşen dava dışı kooperatiftir.
    O halde, bağımsız bölümü içinde oturulabilir hale getirmek için yapılan masraflar yönünden davalıların sebepsiz zenginleşme borçlusu olmadığı anlaşıldığından mahkemece bu kaleme ilişkin talep yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi