3. Hukuk Dairesi 2017/12452 E. , 2018/6812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kira bedelinin 01.08.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 9.968,79 TL olarak tespitini istemiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 22.01.2015 tarih ve 2014/5578 E-2015/651 K sayılı ilamında “…mahkemece gider avansının ikmal edilmesi hususunda davacıya kesin süre verilmiş ise de, talep edilen giderin bilirkişi ücret gideri olduğu mahkemenin 13.11.2013 tarihli ara kararından anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece depo edilmesi istenen avansın 6100 Sayılı ...nun 324.maddesi gereği delil ikame gideri olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kurum tarafından 2 haftalık kesin süre geçtikten sonra 09.01.2014 tarihinde 225,00 TL bilirkişi ücretini yatırıldığı dosyada mevcut tahsilat makbuzundan anlaşılmaktadır. Davacı kurum vekili, ödenek sıkıntısı nedeniyle bilirkişi ücretinin süresinde yatırılamadığını belirtmiştir. Davacı son celseden önce bilirkişi ücreti yatırdığına göre davanın da uzamasına sebep olmadığı dikkate alınarak HMK 324 uyarınca işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı…” gerekçesiyle bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda mahkemece, kiralanan taşınmazın 01.08.2007 – 31.07.2008 dönemine ait aylık kira bedelinin net 9.968,79-TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesinde yer alan kira bedelinin tespiti davalarında, mahkemece tespit olunan kira bedeli farkının, bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedileceği, bu miktarların tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamayacağı düzenlemesine göre, tespit edilen yıllık brüt kira bedelinden davalı tarafından ödenen yıllık brüt kira bedeli çıkartılarak, aradaki fark üzerinden davacı yararına vekalet ücreti ve reddedilen kısım üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden davacılar yönünden yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nunn 438/ 7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle vekalet ücretine yönelik hükmün 5. fıkrasında yer alan " Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 900,00-TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine" ibaresinin çıkartılarak yerine " Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 1.399,35-TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine " rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.