Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18110
Karar No: 2018/6821
Karar Tarihi: 20.06.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/18110 Esas 2018/6821 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/18110 E.  ,  2018/6821 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının zilyetliğinde bulunan 2.000 m² tapusuz taşınmazı kendisine 110.000,00 TL bedelle sattığını, davalıya toplamda 78.600,00 TL ödeme yaptığını, daha sonra dava dışı ...’tan aldığı araç için bu taşınmazı garanti gösterdiğini, ancak borcu ödeyemeyince ... ile yeni ber sözleşme yaptığını, bakiye taşınmaz bedelinin de ... tarafından kendisine ödenmesinden sonra taşınmazı adı geçene 01.10.2004 tarihinde satarak zilyetliğini devrettiğini, ancak 2006 yılında dava konusu yerde yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazın eski malik (davalı) adına tespit gördüğünü, yapılan bu tespite dava dışı ... tarafından ... Kadastro Mahkemesinin 2006/650 esas sayılı dosyasında itiraz edildiğini, yapılan yargılama neticesinde taşınmazın davalı adına tespit ve tesciline karar verildiğini ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen karar nedeniyle bedel ödeyerek satın aldığı dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak davalı ..."ye geçtiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıya ödediği 78.600,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalı; hak düşürücü sürenin ve zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapusuz taşınmazların taşınır mal hükmünde olup, satışın geçerli olabilmesi için taşınmazın zilyetliğinin alıcıya devri gerektiğini, oysa taşınmazın zilyetliğinin davacı ve dava dışı ... ’a devredilmediğinden, davacı ile aralarında akdedilen 19/03/2004 tarihli satım sözleşmenin geçersiz olduğunu, ... Kadastro Mahkemesinin 2006/650 esas-2013/240 karar sayılı kesinleşen ilamı ile bu durumun tespit edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının, dava dışı üçüncü kişiye ( ... ) yaptığı satış ve devir işlemine istinaden dava konusu taşınmazın zilyetliğinin 01.10.2004 tarihinde sona erdiği, taraflar arasında geçerli nitelikte sözleşme ilişkisi bulunduğundan zamanaşımı süresinin BK’nun 125. maddesi gereğince on yıl olduğu, davacı yönünden zamanaşımı süresinin zilyetliğin sona erdiği tarih olan 01.10.2004 tarihinden itibaren başlayacağı, dava tarihi itibarı ile zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; tapusuz taşınmaz satışı nedeniyle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi istemine ilişkindir.
    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
    Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (TBK"nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
    Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
    Dava konusu taşınmaz yönünden; taraflar arasındaki satış sözleşmesi, taşınmazın bulunduğu bölgedeki, kadastro tespitinden önce yapıldığı için, ve dosya içerisindeki davalının davacı adına çektiği 21.05.2006 tarihli ihtardan zilyetliğin devrinin de gerçekleştiği anlaşıldığından, her ne kadar sözleşme adi yazılı şekilde yapılmış olsa da geçerli sayılmaktadır.
    Bu nedenle de, dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle BK. 125. maddesi (6098 sayılı BK."nun 146. maddesi) gereğince 10 yıldır. Zamanaşımı süresi borcun muaccel olduğu ya da, ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar.
    Bu bilgiler ışığında somut olaya bakacak olursak, dava konusu taşınmaz, kadastro tespiti sırasında 471 ada 4 parsel şeklinde davalı adına tespit görmüş ve tespitin kesinleşmesi üzerine dava dışı ... Saraç tarafından davalı aleyhine açılmış olunan tapu iptal ve tescil davası açılmış, davanın görüldüğü ... Kadastro Mahkemesince 11.12.2013 tarih, 2006/650 E, 2013/240 K. sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay ilgili dairesince verilen onama kararı ile 12.05.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
    Bu durumda, satış sözleşmesine konu taşınmaz yönünden davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin kararın kesinleştiği tarih itibariyle artık davacı açısından tapu devri imkansız hale gelmiş olmaktadır. Dolayısıyla ifanın imkansız hale geldiği 12.05.2015 tarihinden, dava tarihi olan 16.10.2015 tarihine kadar geçen sürede zamanaşımı süresi henüz dolmamış olduğundan davanın esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi