3. Hukuk Dairesi 2016/18020 E. , 2018/6824 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşya alacağı davasının mahkece yapılan yargılaması sonucunda, bir kısım talepler yönünden davann kısmen kabulüne ve bir kısım talepler yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 14/02/2012 tarihli mehir senedi ile kendisine bağışlanan altın ve eşyalar ile ailesi tarafından kendisine verilen bir kısım eşyaların tamamının davalılar yedinde kaldığından bahisle seçimlik hakkını kullanarak mehir senedinde yazılı altınların ve ailesi tarafından verilen eşyalarının aynen iadesini veya bunun mümkün olmaması halinde bilirkişi marifetiyle belirlenecek bedellerinin ve mehir senedinde yazılı ev eşyalarının ise sadece bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı; ..."a karşı açılan davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, adı geçenin mehir senedindeki yükümlülükleri yerine getirerek senede konu eşyaları davacıya teslim ettiğini, davanın ..."a yöneltilmesi gerektiğini davalı ...’in mehir senedinde yazılı eşyaların teslimine hazır olduğunu bildirmesine rağmen aleyhine dava açıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; mehir senedinde yazılı 180 gr 22 ayar bilezik ve altın set takımı ile dava dilekçesine ekli “ailemin evinden götürdüğüm eşyalar” başlıklı lisetede yer alan eşyaların dava devam ederken davacıya teslim edildiği gerekçesiyle, belirtilen eşyalar yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının 19/11/2015 tarihli 3. celse sırasında “ babasının hediye ettiği bir bilezik ve bir kaç çeyrek altın” şeklindeki talep edilen eşyalar yönünden talebin bu eşyalar mehir senedinde ve dava dilekçesine ekli listede yer almadığı ve sonradan ileri sürülmekle talebin genişletilmesi mahiyetinde olduğu ayrıca yargılama sırasında İcra Müdürlüğünün yaptığı teslimde bütün eşyaların teslim alındığına dair davacının imzasının alındığı gerekçesiyle, bu taleplerin reddine; davanın mehir senedinde yazılı ev eşyaları yönünden ise kabulü ile; 23/06/2015 hakim havale tarihli bilirkişi raporundaki 12 kalem eşyanın toplam değeri 6.400,00 TL "nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Faiz istemi yönünden;
Davacı; dava dilekçesinde, alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiş; mahkemece faiz istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Vekalet ücreti istemi yönünden;
Davanın konusuz kalması halinde yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davanın açıldığı tarihte haksız olan taraf sorumlu olur. ( HMK m. 331/1.) Buna göre davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamayı sürdürerek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerinden sorumlu tutması gerekir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 21Aralık 2015 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gereğince; “anlaşmazlık, davanın konusuz kalması,feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.”
Somut uyuşmazlıkta ; mehir senedinde yazılı 180 gr 22 ayar bilezik ve altın set takımı ile dava dilekçesine ekli “ailemin evinden götürdüğüm eşyalar” başlıklı lisetede yer alan eşyalar dava devam ederken ön inceleme duruşmasından önce davacıya teslim edildiğinden, belirtilen ziynet ve eşyalar yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ancak, bu eşyalara yönelik talep hakkında davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır.
Oysa ki; davanın açıldığı tarihte davacının mehir senedinde yazılı 180 gr 22 ayar bilezik, altın set takımı ile dava dilekçesine ekli “ailemin evinden götürdüğüm eşyalar” başlıklı lisetede yer alan eşyaların iadesine dair talebinde haklı olduğu, yargılama sırasında davalının, bu eşyaları davacıya iadesinden anlaşılmaktadır.
Buna göre; mahkemece, konusuz kalan yukarıda belirtilen ziynet ve eşya talebine ilişkin olarak, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ancak, faiz ve vekalet ücretine ilişkin bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1).bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2).bentte açıklanan nedenlerle hükmün üçüncü fıkrasındaki " 6.400,00 TL’ sinin" ifadesinden sonra gelmek üzere, “dava tarihi olan 07/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine. " ifadelerinin yazılmasına, yine ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 4. fıkrasının “davacı vekili lehine dava kabul miktarı olan 6.400,00 TL üzerinden AAÜT"ne göre taktir ve tayin edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine” ifadesinin çıkartılarak yerine “ kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine (768,00 TL+ 2.292 /2= 1.146,00 TL ) 1.914,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.