20. Hukuk Dairesi 2015/8210 E. , 2017/4842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili, bir kısım davalılar, bir kısım davalılar vekili ile Kayyım İstanbul Defterdarı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Uskumru köyü, 704 parsel sayılı, 23.720,62 m2 yüzölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla davalılar ve murisleri adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi vekili dava dilekçesinde; yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1938 yılında yapılan ve kesinleşen ve sonra yapılan 2. madde ve 2/B uygulamalarında vasfı değişmeyen taşınmazın kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığını belirterek taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, davalıların müdahalelerinin men"ine, taşınmazda bulunan binaların kal"ine, beyanlar hanesindeki 1, 2, 3, 4 ve 6 sayılı şerhler ile şerhler hanesindeki takyitlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacı tarafın açmış olduğu tapu iptali ve tescile ilişkin davanın kabulü ile ...1 pafta, 704 parsel sayılı taşınmazın mevcut tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların taşınmaza vaki müdahalesinin men"ine, taşınmaz üzerinde muhtesat bulunmadığından kal"e ilişkin talebin reddine, taşınmazın beyanlar hanesinin 1, 2, 3, 4 ve 6 sayılı "2. derecede asgari yasak bölge sınırları içinde kalmaktadır, İstanbul Defterdarı Kayyım tayin edilmiştir, 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B uygulamasına tabidir, asgari güvenlik bölgesidir, İstanbul Defterdarı Kayyım Bürosu Başkanlığının yazıları gereği kayyım şerhlerinin " tamamının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili, bir kısım davalılar, bir kısım davalılar vekili ile Kayyım İstanbul Defterdarı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi ve kal" istemine ilişkindir.
Uskumru köyünde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1938 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu, 14.09.1982 tarihinde kesinleşen daha önce sınırlaması yapılan Devlet Ormanları ile özel ormanların aplikasyonu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile herhangi bir nedenle orman sınırı dışında kalan ormanların kadastrosu ile 1984 yılında yapılan 2896 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ve 1988 yılında yapılan 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Tapulama çalışması 1959 yılında kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu
belirlendiğine göre davanın kabulü ile taşınmazda kal"i gerektirir bir muhtesat bulunmadığından bu talebin reddi yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Kadastro Kanununun 36/A maddesinde yer alan “kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz” hükmüne rağmen davalılar aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmolunması, davalılar tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak taşınmaz tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalılar tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma sözkonusu olmadığından, Orman Yönetiminin müdahalenin men"i taleplerinin reddine karar verilmemesi ve ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddeleri karşısında ormanlar üzerinde herhangi bir şerh konulamayacağı halde, mahkemece orman olduğu belirlenen taşınmazın tapu kaydı üzerindeki tüm şerhlerin ve kısıtlamaların silinmesine karar verilmemiş olması doğru değil ise de belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün, ikinci, altıncı, yedinci ve sekizinci bendinin hükümden çıkarılması ve hükmün dördüncü bendinin “Taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan bütün şerhlerin ve taşınmaz üzerindeki bütün kısıtlamaların kaldırılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.