Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3276
Karar No: 2018/6854
Karar Tarihi: 20.06.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/3276 Esas 2018/6854 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/3276 E.  ,  2018/6854 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; Mülkiyeti Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketine ait olup Başbakanlık Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsamında bulunan ve ihale açılan taşınmazların davacı şirket ile İBB Ege Şehir Planlaması A.Ş tarafından kurulan ortak girişim grubu tarafından 24/10/1995 tarihli kullanım hakkı devir ön sözleşmesi ile kiralandığını, daha sonra sözleşme konusu taşınmazlarla ilgili olarak davalı şirketin hak ve yetkilerini devraldığı ... Sınai Yatırım A.Ş ile aralarında Tasarım, Modernizasyon ve İşletme sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşmesinin 7/b maddesi uyarınca işletmenin yıllık brüt kira gelirinin en az 62.500 dolarının kendisine ödenmesi gerektiğini, bu sözleşme gereğince davalının ödeme edimlerini yerine getirmemesi üzerine 2013 yılına ait kira gelirlerinin tahsili için davalı şirket aleyhinde icra takibi başlattıklarını, davalının ise takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ise; görev itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; dayanak sözleşmenin kira sözleşmesi mahiyetinde olmayıp kendine özgü yapısı olan ticari bir sözleşme olduğunu belirterek görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
    1- 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
    Somut olayda, davacı ile İBB Ege Şehir Planlaması Enerji ve Teknolojik İş Birliği Merkezi AŞ tarafından oluşturulan ortak girişim gurubu ile Türkiye Denizcilik İşletmesi arasında 15/08/1996 tarihli kullanım hakkı devri sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamına alınan gayrimenkullerin kullanım (kira) haklarının 25 yıllığına ortak girişim grubuna verildiğini, taraflar arasında ise bahsedilen asıl sözleşme sonrasında 12/01/1998 tarihli "Kullanma Hakkı-Tasarım-Modernizasyon-İşletme Sözleşmesi" imzalandığı anlaşılmaktadır. İlgili sözleşmenin 7/b maddesi uyarınca davalı şirketin, yatırımın tamamlanmasına müteakip işletmeye geçildikten sonra ve işletme süresince işletmenin yıllık KDV dışında brüt kira gelirinin en az 125.000 USD olmak üzere %2.5 oranındaki tutarı OGG"na her işletme yılı sonundan itibaren en geç 10 gün içinde ödeyecek olduğu, temerrüt halinde aylık libor+1.5 gecikme faizi tahakkuk ettirileceği ve ... tarafından OGG"na ödeneceği, yine 7/c maddesinde; ... ve şirket işletmeyi kendisi üstlendiği takdirde işlettiği kısım piyasa rayiç kira bedeli üzerinden 7/b bendinde belirtilen orandaki tutarı OGG’na ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu haliyle davacı şirket ile davalı şirketin hak ve yetkilerini devraldığı ... Sınai Yatırım A.Ş arasında imzalanan sözleşmenin alt kira sözleşmesi niteliğinde olduğu açık olup, yine taraflar arasında görülen aynı yere ilişkin emsal dava dosyalarında da taraflar arasındaki ilişkinin Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca kira ilişkisi olduğu benimsenmiştir.
    Dava, 31.12.2015 tarihinde 6100 Sayılı HMK"nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2- ) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.06.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    (MUHALİF)

    KARŞI OY YAZISI

    Dava kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali talebine ilişkindir.
    6102 Sayılı TTK"nın 4.maddesinde Ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1. fıkrasında "her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda..." sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 12.maddesinde "Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir", yine aynı kanunun 16/1 maddesinde ise “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” hükmünü içermektedir.
    Bu düzenlemeye göre davanın tarafları ticari şirket olmakla TTK uygulamasında tacir sayılırlar.
    26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, "6102 sayılı Kanun"un 5.maddesinin başlığı" 2. Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler" şeklinde, 1.fıkrasında yer alan "davalara" ibaresi ise "davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine" şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
    Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır" şeklinde düzenlenmiştir.
    Ancak 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre ise "Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda" Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu şeklinde düzenleme mevcuttur.
    Ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin 6102 Sayılı TTK ‘nun5. Maddesinde yapılan değişiklik 6100 sayılı HMK ‘nun yürürlüğe girmesi sonrasında 26.06.2012 Tarihinde 6335 sayılı kanunla yapılmıştır.
    Mer’i mevzuatta aynı konuyu düzenleyen birden fazla kanun olduğunda uygulanacak olan kanunun belirlenmesi “özel kanun-genel kanun “ kriterine göre “özel kanun” olacağı, “önceki kanun – sonraki kanun “ kriterleri bakımından değerlendirme yapıldığında ise “sonraki Kanun” olacağı genel hukuk ilkelerindendir.
    Buna göre değerlendirme yapıldığında ; 6100 sayılı HMK 12.01.2012 Tarihinde kabul edilmiş 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği halde 6102 sayılı TTK 13.01.2011 tarihinde kabul edilmiş, 01.07.2012 Tarihinde yürürlüğe girdiğinden 6102 sayılı TTK, 6100 sayılı HMK ‘na göre daha sonraki bir düzenlemedir.
    Ayrıca 6100 sayılı HMK hukuk davalarındaki yargılama usulünü düzenlemesi bakımından genel bir kanun iken 6102 sayılı TTK da ki Ticari davalara ilişkin görev düzenlemesi ise yargılama usulüne ilişkin özel bir “görev” düzenlemesidir.
    Her iki kriter bakımından değerlendirme yapıldığında ise taraflarTTK m.16/2 uyarınca tacir olduğunda taraflar arasındaki “kira sözleşmelerinden” doğan davalarda “ticari dava” niteliğinde olacağından bu davalarda da görevli mahkeme TTK m.5 uyarınca dava açılan yerde varsa müstakil Asliye Ticaret Mahkemeleri yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye ticaret Mahkemesi Sıfatıyla ) dir.
    Somut olaydaki davaya konu olan uyuşmazlık tacirler arası kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta her iki tarafın tacir olması ve ihtilafın aralarındaki kira sözleşmesinden kaynaklanması karşısında açılan bu dava “ticari dava “ niteliğindedir.
    Bu uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olduğundan görevli mahkemenin tayini ticari nitelikte olmayan kira ilişkisinden doğan ihtilaflarda Sulh Hukuk Mahkemelerini görevli kılan 6100 Sayılı HMK"nun 4. Maddesindeki görev düzenlemesi değil , 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. Maddesinde 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrasındaki Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kılan düzenlemeye göre belirlenmesi gerekecektir. Buna göre de temyiz incelemesine konu olan ticari dava SHM de açılmış ve mahkemece HMK m. 114/1-c delaletiyle aynı kanunun 115 / 2 Maddesi uyarınca bu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılıp görülmesi ve sonuçlandırılması gerektiğinden Görevsizlik nedeniyle Usulden Ret kararı verilmesi görev kurallarına aykırılık teşkil etmeyecektir.
    Bu nedenle temyiz incelemesine konu davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemesi” görevli olduğundan “Görevsizlik nedeniyle verilen Usulden Ret kararının “Onanması gerekir.
    Açıklanan nedenlerden dolayı açılan bu davada Mahkemece Görevsizlik Kararı verilmesi hukuka uygun olup sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi