Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8189
Karar No: 2020/807

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8189 Esas 2020/807 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, 788 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının orman olup daha sonra Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı ve bu taşınmazda bulunan 3 adet binanın kendilerine ait olduğunu, ancak kadastro tespit tutanaklarında binaların davalıların kullanımında olduğuna dair şerh verildiğini belirterek, binaların kendilerine ait olduğunun tespiti ile kadastro tespit tutanaklarının beyanlar hanesindeki davalılar adına terkini ve kendilerinin isimlerinin yazılmasını istemişlerdir.
Mahkeme, uyuşmazlık konusu 3 adet tek katlı binaların bulunduğu yerin S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından halihazırda kooperatif binalarının yapılmış olduğu tapulu taşınmaz ile birlikte önceki malikinden bir bütün olarak satın alındığı ancak sonradan dava konusu olan kısmın orman olarak tespit edilmesi nedeniyle tapusunun alınamadığı, tapu kaydı alınan diğer kısımda kooperatif binalarının inşaatına başlandığında dava konusu kısımdaki 3 adet binanın da kooperatifin parası ile ve kooperatif adına o zaman kooperatif yöneticisi olan davacı...tarafından yaptırıldığı, davacının sonra kooperatif yöneticiliğinden ihraç edilince bu binaların inşaatına devam etmek ve kullanmak istediği ancak kooperatif tarafından açılan 1990/116 Esas sayılı dava ile fuzuli şagil olduğu t
20. Hukuk Dairesi         2017/8189 E.  ,  2020/807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Çekişmeli taşınmaz ... ili, ... köyü 788 parsel sayılı taşınmaz, 3184,01 m2 yüzölçümüyle tarla niteliğiyle ..., ..., ..., ..., ... adlarına 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle 2013 yılında hisseli olarak tapuda tescil edilmiştir.
    Davacılar vekili, ... Kadastro Mahkemesine sundukları 01/06/2012 tarihli dava dilekçesinde; dava konusu 788 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının orman olup daha sonra 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı, bu taşınmazda bulunan 3 adet binanın kendilerine ait olduğu ancak Hazine adına kadastro tespiti yapılırken binaların davalıların kullanımında olduğuna dair şerh verildiğini belirterek binaların kendilerine ait olduğunun tespiti ile kadastro tespit tutanaklarının beyanlar hanesindeki davalılar adına terkini ve kendilerinin isimlerinin yazılmasına karar verilmesi istenilmiş, daha sonra yargılama sırasında taşınmazın 2/B satışı ile davalılar adına tapuya tescil edilmesi üzerine de tapu iptal ve tescil isteği olarak dava ıslah edilmiştir.
    Kadastro Mahkemesince 07/06/2012 tarih ve 2012/12-15 sayılı karar ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek kararın 04/12/2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine dosya mahkemeye gönderilmiştir.
    Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; aynı taşınmazlar için aynı iddiaları tekrar ederek kadastro tespit tutanaklarına itirazlarının kabulü ile taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacılara ait olduğunun tespiti ile tapu sicilindeki beyanlar hanesinin düzeltilerek davalılar adına terkini ile davacıların isimlerinin şerh edilmesi talep edilmiştir.
    Mahkemece; toplanan tüm kanıtlara, 1990/116 Esas sayılı önceki davanın içeriği ve gerekçeli kararı ile mahkemece dinlenilen tanıkların anlatımına göre; uyuşmazlık konusu 3 adet tek katlı binaların bulunduğu yerin S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından halihazırda kooperatif binalarının yapılmış olduğu tapulu taşınmaz ile birlikte önceki malikinden bir bütün olarak satın alındığı ancak sonradan dava konusu olan kısmın orman olarak tespit edilmesi nedeniyle tapusunun alınamadığı, tapu kaydı alınan diğer kısımda kooperatif binalarının inşaatına başlandığında dava konusu kısımdaki 3 adet binanın da kooperatifin parası ile ve kooperatif adına o zaman kooperatif yöneticisi olan davacı ... tarafından yaptırıldığı, davacının sonra kooperatif yöneticiliğinden ihraç edilince bu binaların inşaatına devam etmek ve kullanmak istediği ancak kooperatif tarafından açılan 1990/116 Esas sayılı dava ile fuzuli şagil olduğu tespit edilerek el atmasının önlenmesine karar verildiği belirlenmiş olup bu suretle davacıların zilyetlik iddialarının kanıtlanamadığı,
    Birleştirilen davada ise aynı nitelikte talepte bulunulduğu, ilk olarak Kadastro Mahkemesine 01.06.2012 tarihinde açılan davada tapunun beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin değiştirilmesi istenilmiş iken birleşen davanın da sonradan asliye hukuk mahkemesine açılarak yine muhtesat ile ilgili düzeltme yapılmasının talep edildiği, her iki davanın tarafları ve konusu aynı olup aynı sonucu doğuracak talepte bulunulduğu, bu nedenle derdestlik söz konusu olduğu gerekçesiyle
    1-... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/363 E. - 2013/282 K. sayılı ilamı ile birleştirilen davanın derdestlik nedeni ile HMK"nın 114/ı ve 115. maddeleri uyarınca usulden reddine,
    2-İlk açılan asıl davanın da esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede; arazi kadastrosu 1974 yılında, orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmaları ise 12.05.1993 tarihinde kesinleşmiş, 2010 yılında ise 3402 sayılı Kanun Ek- 4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapılmış olup dava konusu taşınmazın, 1974 yılında yapılan tapulama çalışmalarında orman olarak tescil harici bırakılan yer olduğu, 1993 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmalarında Maliye Hazinesi adına orman sınırları dışına çıkartıldığı ve 2013 yılında ise 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemine tabi tutulduğu anlaşılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 17/02/2020 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi