Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1046
Karar No: 2018/10146
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/1046 Esas 2018/10146 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/1046 E.  ,  2018/10146 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki davadan dolayı ..... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.11.2017 gün ve 467-1109 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Hüküm; temyiz eden davalılar vekiline 11.01.2018 günü tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi 25.01.2018 günü verilmiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı kanunun 437.maddesinde gösterilen sekiz günlük yasal temyiz süresinin geçirilmiş olduğuna ve özellikle temyiz süresinin kanunla düzenlenmiş olması, hakimin kanundaki süreyi artıramayacağı, bu sürenin hatalı belirlenmesinin davalı tarafa yeni bir hak sağlamasının mümkün olmadığına göre temyiz isteğinin SÜREDEN REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.05.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    .....

    - K A R Ş I O Y Y A Z I S I -

    Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 1407 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında baba adının yazılmadığını, nufüs kaydına uygun olarak baba adı eklenmek suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yargılama sırasında davacı ..."in tapu kayıtlarında baba adı Seyit Mehmet olarak eklendiği anlaşıldığından, davanın konusu kalmadığından, esas hakkında karar verilmisine yer olmadığına karar verilmiş, karar davalı ..... kızı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
    ../..


    Uyuşmazlık, davalıların temyizinin süresinde olup olmadığına ilişkindir.
    Bilindiği üzere; 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi, " 1- Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici, 2nci maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki uygulanmasına devam olunur. 2- Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kununun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olnur. 3- Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir
    1086 sayılı HUMK"nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin temyiz süresi ve tebliğ şeklini düzenleyen 437. maddesi, " Sulh mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi sekiz gündür. Bu süre usulen taraflardan herbirine tebliğ ile başlar. 433. madde, sulh mahkemesi kararlarının temyizi halinde de uygulanır." hükmünü içermektedir.
    Yine, anılan kanunun, kararın kapsadığı hususları düzenleyen, 388/4 maddesi ile aynı yönde düzeleme getiren 6100 sayılı HMK"nun 297/1-ç maddesinde , "....varsa kanun yolları ve süresini" demek suretiyle, hakime kanun yolu ve süresini taraflara bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
    Anayasa Mahkemesi 26.06.2014 gün, 2012/855 sayılı kararında; usul hükümlerine göre mahkeme kararlarının hüküm kısmında, kanun yolu ve süresinin belirtilmesi gerekliliğini, davada uygulanan yargılama usulü ile verilen karara karşı kanun yolları bakımından tarafların doğru bilgi sahibi olmalarını sağlayarak, tarafların kararlara karşı temyiz haklarını zamanında ve usulüne uyguın olarak kullanmalarına hizmet ettiği belirtilmiştir.
    Asliye hukuk mahkemesine, 02.05.2013 tarihinde açılan dava da, 03.05. 2013 tarihinde dava dilekçesinin görev yönünden reddine ilişkin verilen kararın, Yargıtay denetiminden geçerek 19.11.2013 tarihinde kesinleştiği, gönderildiği görevli sulh hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararının ise temyiz incelemesi sonucu bozulduğu, mahkemenin önceki karar da direnmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 12.04.2017 tarihli kararıyla ""usulüne uygun direnme kararı bulunmadığı" gerekçesiyle hükmün bozulduğu, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda, inceleme konusu karar verilmiştir.
    Açıklanan olgular ve anılan yasal düzenlemelere göre, temyiz incelemesinde 1086 sayılı HUMK"nun uygulanması gerektiği, sulh mahkemesi kararlarının temyiz süresinin tebliğden itibaren 8 gün olduğu açıktır.
    Ne varki; Sulh Hukuk Mahkemesi, kısa ve gerekçeli kararında, kanun yolu "Temyiz" olmasına rağmen" İstinaf" olarak ve temyiz süresi " 8 gün " olmasına rağmen "iki hafta" olarak belirlemiş , bu hüküm kararı temyiz eden davalılar vekiline 11.01.2018 tebliğ edilmiş, mahkemenin belirlediği iki haftalık sürede 26.01.2018 tarihinde karar temyiz edilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, kanun yolu başvurusunda, mahkemece hatalı belirlenen sürenin mi, kanunda belirlenen sürenin mi uygulanması gerektiği, mahkeme kararında belirtilen sürenin kabul edilmemesi halinde adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan mahkemeye erişim hakkının engellenip engellenmediğinin incelenmesi gerekir.
    Anayasa"nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş, yine taraf olduğumuz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de, herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmış olup, bu madde kapsamında, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.


    Yasal düzenlemeler ve belirtilen olgular ışığında değerlendirildiğinde; davalı, mahkemenin kısa ve gerekçeli kararında belirtilen süreye uyarak, bu süre içinde temyiz başvurusunda bulunmuştur. Hakim, uyuşmazlıkta uygulanacak kanun hükmünü tespit edip uygulamakla yükülüdür (1086 sayılı HUMK.m.76, 6100 sayılı HMK 33. maddesi). Mahkemenin, kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü göz önüne alındığında, mahkeme tarafından kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi sonucu davanın taraflarının kanun yolu başvuru talebinin süreden reddedilmesi, hatanın tüm sonuçlarının davanın taraflarına yüklenmesi, adil yargılanma hakkı kapsamında adalete erişim hakkının sınırlandırılmasıdır.
    Bu gibi hallerde, usul kurallarının mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacak şekilde katı uygulanmaması, mahkemenin kanun yolu ve süresini hatalı belirlemesi halinde, kararda belirtilen süreye uyularak yapılan kanun yolu başvurusunun, adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim hakkı kapsamında süresinde yapıldığının kabül edilmesi gerektiği görüşünde olduğumuzdan, temyiz başvurusu süresinde kabul edilerek, temyiz incelemesinin yapılması gerektiğini diüşündüğümüzden, çogunluğun kaararına katılamıyoruz.


    ....




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi