20. Hukuk Dairesi 2017/5876 E. , 2017/4907 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, tapu kaydına dayanarak yörede 2005 tarihinde ilk kez yapılan ve 12.07.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında ... ilçesi, ... köyünde bulunan 105 ada 17 sayılı parselin orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek, bu yere ait sınırlamanın iptaline, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, ..., ... ve ... tarafından aynı istemle açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, davacıların davasının kabulü ile dava konusu 105 ada 17 sayılı parselde davacılara ait 9, 10, 29, 30, 43 ve 44 nolu bağımsız bölümlerin orman tahdit sınırı dışına çıkartılmasına karar verilmiş, davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 16/09/2015 gün 2015/8263- 7386 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında; “...Dava konusu 105 ada 17 parsel sayılı ana taşınmazda kat irtifakının kurularak bağımsız bölümler oluşturulduğu ve davacı dışında başkaca malikler bulunduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri gereğince, kat irtifakı kurulan taşınmazlarda bağımsız bölümler kat irtifakı maliklerine ait olup, ortak alanlarda ise bütün kat irtifakı maliklerinin payları bulunmaktadır. Başka bir anlatımla; taşınmazlardaki ortak bölümler müşterek mülkiyet hükümlerine tâbidir. Bu tür davalarda yargılama sonucu verilecek karar kat maliklerinin hukukunu da yakından ilgilendirdiğinden mahkemece usûl ekonomisi de gözetilerek ana taşınmazdaki tüm kat malikleri davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek ana taşınmazların tamamı hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkili ile hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir...” denilmiştir.
Bozma ilamına uyulması sonrasında davacı ... tarafından 08/01/2016 havale tarihli dilekçe ile asliye hukuk mahkemesine açılan davada davacı; ... köyü 105 ada 17 parsel üzerinde bulunan 1/44 arsa paylı dubleks 36 nolu mesken ile 106 ada 17 parsel üzerinde bulunan 1/44 arsa paylı dubleks 4 nolu mesken maliği olduğunu, yörede 2005 tarihinde ilk kez yapılan ve 12.7.2005 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında ... ilçesi, ... köyünde bulunan çekişmeli taşınmazın orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek, bu yerlere ait sınırlamanın iptaline, taşınmazların adına tesciline karar verilmesini istemiş, dosyanın kadastro mahkemesinin 2015/135 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Kadastro mahkemesince 12/01/2017 günlü celsede dava konusu 105 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki 36 nolu meskene ilişkin davacı ... adına tescil talepli davanın ayrılması ile yeni esasa kaydına karar verilmesi sonrasında yukarıdaki esasa kaydedilen davanın görev yönünden usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, davaya bakmaya ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tescil niteliğindedir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 05.05.2005 - 05.11.2005 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 12.05.2005 tarihinde ilan edilerek 12.01.2006 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 05/06/2017 gününde oy birliği ile karar verildi