1. Hukuk Dairesi 2015/11172 E. , 2018/10239 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın dava şartı yokluğundan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, terekeye iade talepli tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ....n, 2693 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölümünü teminat amaçlı olarak dava dışı.... temlik ettiğini, borç ödendikten sonra ise diğer borçlarından dolayı taşınmaza haciz koyulacağı endişesiyle taşınmazın..... tarafından davalıya devredildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakanı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen süreler içinde eksik yatırılan harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğunda reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; davanın niteliğine göre; konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu ve nisbi harca tabi olduğu kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden; davanın, 155.000TL değer gösterilerek açıldığı, dava dilekçesinin 2. sayfasında dava konusu taşınmazın değerinin 400.000-TL olduğunun belirtildiği, mahkemece dava dilekçesinde bildirilen değer üzerinden eksik harcın tamamlanması amacıyla davacı vekiline 11.11.2014 tarihli duruşmada süre verildiği ve davacı vekilinin 01.04.2015 tarihinde adli yardım isteğinde bulunduğu, 02.04.2015 tarihli duruşmada mahkemece adli yardım istemi konusunda bir karar verilmeksizin eksik harcın tamamlanması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verildiği ve davacı tarafından harcın tamamlanmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
Öte yandan, adli yardım, talepte bulunan tarafın, istemlerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması halinde bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. Adli yardıma ilişkin usûl ve esaslar 6100 sayılı HMK"nun 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiş olup, adli yardım talebinin, talebin yapıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerekeceği açıktır.
Hal böyle olunca,öncelikle davacının adli yardım isteği konusunda talebin yapıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi, adli yardım isteğinin kabul edilmemesi halinde; 400.000-TL üzerinden eksik harcın tespit edilmesi, Harçlar Kanunu 30 ve Hukuk Mukameleri Kanunu 150. maddesi uyarınca davacıya sonraki celseye kadar süre verilmesi, harcın tamamlanmaması durumunda 492 s. Harçlar Yasasının 30. maddesi yollaması ile 6100 s. HMK"nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, eksik harcın süresi içerisinde ikmal edilmesi halinde ise; davanın terekeye iade istekli açıldığı gözetilmek suretiyle davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine T.M.K.nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken adli yardım isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden harç ikmali yapılması için süre verilmesi doğru olmadığı gibi 02.04.2015 tarihli duruşmada eksik harç miktarı açıkça yazılmadan ve harç yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda usulüne uygun ihtarat yapılmaksızın iki haftalık kesin süre verilmesi de isabetsizdir.
Kabule göre de, verilen süre içerisinde harcın tamamlanmaması halinde Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi ve HMK"nun 150. maddesi uyarınca dosya işlemden kaldırılıp, yasal süre içerisinde yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddi de doğru değildir.
Davacının değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.