20. Hukuk Dairesi 2015/17133 E. , 2017/4948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 15.04.2010 günlü dava dilekçesiyle; ... köyü 346 parsel sayılı 1240,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 2006 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını, bu durumun davalı tarafından daha önce açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu ... Kadastro Mahkemesinin hükmü ile de belirlendiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmış, mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2014/1217 E. - 2847 K. sayılı kararıyla “1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman tahdit hattı içinde kaldığı, daha önce davalı tarafından altı aylık itiraz süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu Manisa Kadastro Mahkemesinin 2006/41 E. - 2007/351 K. sayılı kararı Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2007/18359 E. - 2008/3807 K. sayılı 30.06.2008 tarihinde onanarak kesinleşen kararıyla çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davasının reddedildiği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının tapu iptali ve tescil davası yönündeki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalı ...’nın elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu taşınmaz, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından,...elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalının taşınmaza yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması, usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.” denilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının men"i müdahale (elatmanın önlenmesi) yönünden açmış olduğu davanın reddine, diğer yönlerden mahkememizin önceki kararı kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı için taktir edilen 11.200.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından esasa yönelik olarak, davalı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.04.2006’da ilâna çıkarılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
1) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazları bakımından:
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; ...nin men"i müdahale talebi yönünden davanın reddine karar verildiği ve mahkemece yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazın belirlenen değeri üzerinden davacı tarafından eksik harç tamamlandığı halde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre davalı yararına 14.400 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgı ile 11.200.-TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan “11.200 TL” ibaresinin kaldırılarak, bunun yerine, “14.400.-TL” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.