4. Hukuk Dairesi 2014/6194 E. , 2015/1136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2013
NUMARASI : 2009/15-2013/395
Davacı F.. Ş.. vekili Avukat Hasan tarafından, davalı Y.. Y.. aleyhine 25/05/2004 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 26/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca adli yardım talepli olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki belgeler incelenerek gereği görüşüldü.
6100 sayılı HMK madde 334 de “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir. Aynı kanun madde 336 da ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dilekçeye ekli ve dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yasal süresi içerisinde davacı tarafından açılıp yenilenmeyen davanın HMK"nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş; karar, davacı F.. Ş.. vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Mahkemece, taraflarca takip edilmeyen davanın 01/11/2012 tarihli celsede HMK"nın 150 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve 26/06/2013 tarihinde üç aylık yasal süre içerisinde yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle HMK"nın 150/1 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
01/10/2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın 150. maddesinin 1. fıkrası "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir."" hükmünü içermektedir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin yenileme talebi üzerine 01/11/2012 tarihine yeni duruşma günü verildiği, duruşma günü ve saatini bildirir tebliğ evrakının davacı vekilinin dosya kapsamında bildirilen adresi yerine dosya kapsamında davacı vekilinin adresi olarak yer almayan başka bir adrese gönderildiği ve duruşma gününün davacı tarafa usulüne uygun olarak bildirilmediği anlaşılmaktadır. Şu durumda, 01/11/2012 gününe verilen yeni duruşma günü ve saatinin davacı vekiline usulüne uygun olarak bildirilmediği anlaşıldığına göre mahkemece açılmamış sayılması kararı verilmesi doğru değildir. İşin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 28/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.