Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1036
Karar No: 2018/3437
Karar Tarihi: 22.05.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1036 Esas 2018/3437 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/1036 E.  ,  2018/3437 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "somut olayda çekişmeli taşınmaz bölümünün ... Köyü kadastro çalışma alanında eski ... parsel sayılı taşınmazda, ... Mahallesi çalışma alanında ise tespit harici alanda kaldığı, bu suretle mükerrer kayıt oluştuğu anlaşılmış ise de mahkemece sorunun nereden kaynaklandığının kesin olarak açıklığa kavuşturulmadan, ayrıca arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli, hava fotoğrafı, ortofoto, tüm komşu parsellere ait kadastro ve uygulama kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilmeyip, fen bilirkişisinden yeterli rapor ve harita alınmadan" eksik inceleme ve araştırma ile hüküm verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının çekişmeli ... Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının reddine, bu taşınmazın yenileme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline; çekişmeli ... Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davasının kısmen kabulüne, uygulama kadastrosunun iptaline, fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 28.09.2017 tarihli harita ve raporda (A) harfi ile gösterilen 1.582,01 metrekarelik bölümün ... Köyü ... adada son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline, geri kalan kısmın aynı ada ve aynı parsel numarası ile yenileme kadastrosu gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; yenileme çalışmaları sırasında davacının maliki olduğu taşınmazın idari tescile dayanan kök tapu kaydının haritasının sağlıklı biçimde uygulanamadığı taşınmazın arasından geçen mülki sınırın hataen taşınmazlar arasındaki sınır kabul edilerek hatalı ölçüm yapıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır.
    Davacının kayden satın aldığı ... Köyü ... ada ... (eski: ...) parsel sayılı taşınmazın kök tapu kaydının 2001 yılında ihdasen (idari yoldan) 4.000,00 metrekare yüzölçümlü olarak oluştuğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde bulunan idari tescile esas 28.11.2000 tarihli fen bilirkişileri ... ve ... tarafından hazırlanan rapora göre tescil edilecek taşınmazın, davacıya ait diğer ... Köyü ... ada ... (eski: ...) parselin kuzey sınırında ve ... Köyü ... ada ... (eski: ...) nolu mera parselin batısında yer alan tesbit harici alan olduğu tartışmasızdır. Bu raporda taşınmaz 4.000,00 metrekare yüzölçümlü olarak gösterilmiş, tescile esas beyannamede bu yüzölçüm dikkate alınarak harita oluşturulmuştur. Ancak daha sonra 4000 metrekarelik bu alan, sanki tescil harici alandan değil de, sınırında bulunan ... Köyü ... ada ... (eski: ...) nolu mera parselinden ifraz edilerek oluşturulmuş gibi mera parselinin kadastro paftası üzerinde sınırları değiştirmeksizin, idarece, mera sicilinden 4.000,00 metrekare yüzölçüm azaltılması yapıldığı görülmektedir. Oysa ki; ... Köyü ... ada ... (eski: ...) nolu mera parselinin sınırlarının tesis kadastrosu sonucu 30.05.1974 tarihinde oluştuğu ve mahkeme kararı olmadan ya da kanunları uyarınca getirilen düzenlemeler (İmar Kanun"u vs) dışında sınırlarının daraltılamayacağı açıktır. Diğer yandan tescil beyannamesine esas yukarıda anılan fen bilirkişileri raporunda yüzölçümü 4.000,00 metrekare olarak hesaplanmışsa da yenileme çalışmalarında bu taşınmazın 2.384,65 metrekare olduğu geri kalan kısmının ... Köyü ... ada ... (eski: ...) nolu mera parseli ile mükerrerlik arzettiği eldeki davada yapılan keşif ve verilen fen bilirkişi raporları ile belirlenmiştir. Bir an için tescile esas harita ve raporda belirlenen yüzölçümün doğru olduğu kabul edilse dahi Kadastro Kanunu"nun 22. maddesinin 1.fıkrasında; evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanunu"nun 1026"ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan Kadastro, Tapu Sicil Müdürlüğü"nce re"sen iptal edileceği hükmü karşısında, ... Köyü ... ada ... (eski: ...) nolu mera parselinin tesis kadastrosu sonucu 30.05.1974 tarihinde oluştuğu, çekişmeli ... Köyü ... ada ... (eski: ...) parsel sayılı taşınmaz ise daha sonra 2001 yılında idari yoldan oluştuğuna göre, eldeki hükme esas harita ve raporda (A) harfi ile gösterilen 1.582,01 metrekarelik kısmı mükerrer olup, sınırının da bu mükerrer kısım düşülerek belirlenmesi gerektiği, uygulama kadastrosu ile taşınmazlar arasındaki sınırın bu açıklamalara göre doğru bir şekilde belirlendiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece davanın bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, idarece hatalı şekilde yapılan tescil işlemine değer verilmek suretiyle kabul kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, uygulama kadastrosuna karşı askı ilan süresi içinde itiraz davalarında mülkiyetin çözümlenemeyeceği düşünülmeksizin davacı adına tescil kararı verilmesi dahi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi