Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2034
Karar No: 2018/3440
Karar Tarihi: 22.05.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/2034 Esas 2018/3440 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/2034 E.  ,  2018/3440 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmaz 1.502,62 metrekare yüzölçümüyle beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısının tespit edilemediği şerhi verilerek bahçe niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. ... ve ... tarafından taşınmazın bir kısmının kendi kullanımlarında olduğu iddiasıyla askı ilan süresi içinde açılan davalar birleştirilerek Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazın 2/B vasfıyla Hazine adına tesciline, beyanlar hanesine "fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 16.03.2012 tarihli harita ve raporda (A) ile gösterilen 261,67 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ..."nun, (B) ile gösterilen 144,28 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ..."un kullanımında olduğu"nun yazılmasına karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ve ilamın infazı ile tapu kaydı oluşmuştur. Bu kez davacılar ... ve ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı iddia ve sebeplerle aynı taşınmaz hakkında eldeki dava açılmıştır. Yargılama sırasında davacı ... tarafından başkaca dosyada yine aynı iddia ve sebeplerle aynı taşınmaz hakkında açılan dava eldeki dosya arasına birleştirilmiş, tapu kaydında kullanıcı olarak isimleri geçen ... ve ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli ... ada ... nolu parselin tapu kaydında olduğu gibi Hazine adına tapuya tesciline, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 01.12.2014 tarihli rapor ve krokide (D) harfi ile gösterilen yeşil renk ile taralı 481,30 metrekarelik bölümünün 1997 yılından beri ... çocukları ... ve ..."ın müştereken, birleşen dava yönünden (B) harfi ile gösterilen mavi renk ile taralı 144,28 metrekarelik bölümünün 1994 yılından beri ... oğlu ..."ın, gri renkte taralı (E) harfi ile gösterilen 123,11 metrekarelik bölümünün ... oğlu ..."un fiili kullanımında olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verilmesine, tapu kaydının muhdesat bilgileri bölümündeki dahili davalı ... ile ilgili şerhin aynen yerinde bırakılmasına ve geçerliliğine, dahili davalı ... lehine olan fiili kullanım şerhinin iptali ile yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 01.12.2014 tarihli raporun hükme esas alındığı, gerek bu rapor içeriği, gerekse davacılara ait belediye emlak vergi kayıtları tanık beyanları ve taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucu verilen kesinleşmiş ilam göz önünde bulundurulduğu gerekçesiyle davacıların davalarının kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamıyla uyumlu bulunmamaktadır.
    Taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde görülen davada yalnızca ... ve ..."un davacı sıfatıyla yer aldığına, eldeki dosya davacıları ... ve ... ile ... taraf olmadığına göre Kadastro Mahkemesi ilamının bu kişiler yönüyle kesin hüküm oluşturmayacağı açıktır. Diğer yandan Kadastro Mahkemesince hükme esas alınan raporda ..."un kullandığı bölüm eldeki dosyada yapılan ilk keşif sonucunda verilen 2013 tarihli raporda ..."ın yeri olarak belirlenmiş; daha sonra bir kısım davacıların katılımı ile yapılan ikinci keşif sonucunda verilen ve hükme esas raporda taşınmazların sınırlarının zeminde birbiriyle çakışmadığı belirtilerek Kadastro Mahkemesinin ilamı ile ... lehine kullanıcı şerhi verilen yer bu kez ..."ın kullanımındaki bölüm olarak gösterilmiş ve ..."un yeri kuzeye doğru kaydırılmıştır. Çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda bulunan fotoğrafı incelendiğinde boş arsa konumunda olduğu, üzerinde tarafların iddia ettikleri bölümlerin sınırların belirleyebilecek doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunmadığı görülmektedir. Bundan ayrı olarak, davacı ... ile davacı ..."un aynı özel parselasyon haritasına dayandıkları ve bu haritaya göre davacı ..."in 2 nolu, davacı ..."un 9 nolu taşınmazı satın aldıklarını öne sürdükleri halde ifraz haritasındaki konumlar ile hükme esas raporda gösterilen ve adlarına kullanıcı şerhi verilen taşınmaz bölümlerinin konumlarının birbirinden çok farklı olduğu, adı geçenlerin talep ettikleri yerin çekişmeli taşınmazın kuzeyine denk gelen yerler olduğu gözlemlenmektedir. Davacı ... ise dava dilekçesinde ayrı bir özel parselasyon haritasına dayanmasına rağmen dosya içeriğinde böyle bir harita bulunamamış; temyiz incelemesi sırasında geri çevirme kararı üzerine ... Belediyesinden gönderilen cevap içeriğinden de böyle bir haritanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacılar Kemal ve ..."ın Belediyeye verdiği emlak vergisine esas özel parselasyon haritası ile 980 metrekarelik taşınmaz hakkında bildirimde bulunduğu ve eldeki davada da bu parselasyon haritasına dayandıkları anlaşılmaktadır. Hükme esas raporda da özel parselasyon haritasının, taşınmazın bir bölümünü kapsadığı belirtilmesine rağmen adlarına kullanıcı şerhi verilen bölümün 481,30 metrekare olarak kabul edilmesinde isabet bulunmamaktadır.
    O halde; hükme esas raporda davacılar ... ve ..."ın dayandığı parselasyon haritasının kapsadığı alanların yüzölçümü belirlenerek; bu bölümlerin adı geçen davacıların kullanımındaki yer olarak kabulü ile Kemal ve ..."a bölümlerden sonra kuzeye doğru önce ... kullanımında olduğu belirtilen 144,28 metrekare yüzölçümündeki yerin, daha sonra ... kullanımında olan 123,11 metrekare yüzölçümündeki bölümün ve sonrasında da ..."nun kullanımında olan 261,67 metrekare yüzölçümündeki bölümün belirlenmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınması, ve düzenlenen ek rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar Kemal ve ..."ın temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine,
    22.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi