22. Hukuk Dairesi 2017/30768 E. , 2018/3143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davalı işverene ait işyerinde çeşitli görevlerde çalıştığını, ancak ücretinin düşük belirlendiğini ileri sürerek, fazla çalışma alacağı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında belirsiz alacak niteliğindeki fazla çalışma ücretinin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dava açılmasının sonuçlarından birisi de zamanaşımının kesilmesidir. Zamanaşımı dava dilekçesinde belirtilen talep sonucu miktar için kesilecektir. Belirsiz alacak davasında zamanaşımının dava dilekçesinde belirtilen geçici talep sonucu için mi yoksa yargılama sonucunda miktarı tam olarak belirlenen kesin talep sonucunun tümü için mi dava tarihinde kesileceği konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Belirsiz alacak davasının düzenlenme nedeni, davacının dava açarken alacağının tümü için dava açmak istediği hâlde, alacağının miktarını belirlemesi imkânsız veya kendisinden beklenemeyecek olmasıdır. Davacının belirsiz alacak davası açarken amacı, kısmi davada olduğu gibi alacağın bir kısmını dava etmek olmayıp, alacağının tümünü dava etmek ve tümü hakkında karar verilmesini sağlamaktır. Bu itibarla davacının dava dilekçesinde belirttiği talep sonucunun da geçici olduğu ifade edilmelidir. Kanun koyucu, alacağın belirlenmesinin imkânsız veya kendisinden beklenemeyecek durumda olması hâlinde davacıya belirsiz alacak davası açma imkânı tanıdığına göre, böyle bir davanın sonuçlarının da amaca uygun olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle talep sonucu hangi tarihte kesin olarak belirtilirse belirtilsin, dava açıldığı tarihte kesin talep sonucu miktarınca zamanaşımı süresi kesilmiş sayılmalıdır (Pekcanıtez, H.: Belirsiz Alacak Davası (HMK m.107), Ankara 2011, s. 59).
Belirsiz alacak davası açan davacı, alacağı belirlenebilir hâle geldikten sonra kesin talep sonucunu mahkemeye bildirecektir. Bu belirleme, dilekçelerin değişiminden yani davalı tarafın delillerini mahkemeye sunmasından sonra söz konusu olabileceği gibi, tahkikat sırasında, özellikle delillerin incelenmesi aşamasında da olabilir. Her hâlde talep sonucunun belirlenmesi tahkikat sonuna kadar yapılabilir ise de, bu belirlemenin daha önceki aşamada yapılmasına da engel yoktur.
Belirsiz alacak davasında, dava tarihinden önce gerçekleşen bir temerrüt olgusunun bulunmadığı durumlarda belirsiz alacak davasında yargılama sonucunda miktarı tam ve kesin olarak belirlenen alacağın tümü için temerrüt, davanın açıldığı tarihte gerçekleşeceğinden faize de dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir.
Belirsiz alacak davasında zamanaşımı süresi alacağın tamamı için davanın açıldığı tarihten itibaren kesilmekte yine temerrüt sebebiyle faiz talebi de davanın açıldığı tarihten itibaren istenebilmektedir. Alacağın geri kalan kısmının talep edilebilmesi için ise davalı tarafın iznine veya ıslah yoluna başvurulmasına gerek bulunmamaktadır (Pekcanıtez, H.: İşçilik Alacaklarında Belirsiz Alacak Davası, Prof. Dr. Turhan Esener Armağanı, 1. İş Hukuku Uluslarası Kongresi, s. 224).
Dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne ilişkin mahkeme kararının, fazla çalışma alacağının belirsiz alacak olarak esastan sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, 9.366,39 TL fazla çalışma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Belirsiz alacak davasında dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği göz önüne alınarak karar verilmesi isabetli ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda; fazla çalışma alacağı belirsiz alacak davasına konu edilebilecek bir alacak olmakla, bu alacak yönünden davanın açılması ile zamanaşımı kesilir. Yargılama sırasında alacağın ıslahı değil, savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmadan belirli hale getirilmesi söz konusudur. Bu sebeple belirsiz alacak davasında dava tarihi itibariyle zamanaşımı def’i ileri sürülebilirse de, alacağın bilirkişi raporunda belirlenen miktara göre artırılarak belirli hale getirilmesi sırasında zamanaşımı def’i ileri sürülmesi mümkün değildir. Ne var ki, mahkemece fazla çalışma alacağı ile ilgili olarak hükme esas alınan 17.11.2014 tarihli bilirkişi raporu, bozma öncesinde düzenlenen bilirkişi raporu olup, raporda ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı def’i dikkate alınarak fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Belirsiz alacak davasında, davanın açılması ile birlikte zamanaşımının kesileceği ve davalının artırım tarihinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin dikkate alınamayacağı gözetilerek, davacı tarafça artırılan miktar üzerinden fazla çalışma alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.