22. Hukuk Dairesi 2018/103 E. , 2018/3153 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Ankara 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine ve boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, işyerinde mali durumdan dolayı kadrolarda küçülmeye gidildiği, davacının yönetim kurulu kararı ile iş akdine son verildiği, tüm işçilik alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından, davacının iş güvencesi kapsamında olduğu, davalının bildirdiği fesih nedeni ile bağlı olduğu, dava konusu olaydaki durumun iş güvencesi kapsamındaki bir işçinin iş sözleşmesinin geçersiz nedenle feshi olduğu, davacının iş sözleşmesinin son çare olma ilkesine uyulmaksızın feshedildiği, davacının işçinin davasını yasal süresi içinde açtığı kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla dosya bilirkişiye verilmiş ve rapor alınmıştır. Bilirkişi raporu denetime elverişli, usul ve yasaya uygun bulunduğundan mahkememizce de itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının iş sözleşmesinin 04/12/2015 tarihinde alınan işletmesel karar nedeniyle yazılı olarak yapılan bildirim ile feshedilmiş ise de davalı işveren tarafından işletmesel karar öncesi ve sonrasına ilişkin şirketin organizasyon şemalarının ibraz edilmediği, yine şirketin zarar ettiği belirtilmiş ise de mali durumunu gösterir bilançosunun ibraz edilmediği, davacı ile aynı nedenle işten çıkartılan ... tarafından ... 39. İş Mahkemesinin 2016/784 esas sayılı dosyasında hukukçu, mali müşavir ve işletmeciden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda da işverenin işletmesel karar nedeniyle geçerli feshi ispat edemediğinin açıkça belirtildiği, davalı tarafça feshin geçerli nedene dayandığının ispat edilemediğinden yapılan feshin geçersiz olduğu anlaşılmış, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı konusu olup kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel şartlarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih sebeplerinin geçerli (veya haklı) olduğunu ispatlayacaktır. Feshin işletme, işyeri ve işin gerekleri sebepleri ile yapıldığı ileri sürüldüğünde, öncelikle bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, bağlı işveren kararında iş görme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı (ölçülülük denetimi-feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulmalıdır.
Somut olayda, davacının 05.05.2014 – 11.12.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde teknik danışman olarak görev yaptığı, davalı işverenlik tarafından alınan yönetim kurulunun 3377 sayılı 04 Aralık 2015 tarihli kararı gereği "şirketimiz bünyesinde yapılan yeniden yapılanma ve organizasyon değişikliği sonucunda kadrolarımız işletme, işyeri ve işin gerekliliği dikkate alınarak yeniden değerlendirilmiş ve bir kısım kadrolarda ihtiyaca göre fazlalık olduğunun tespit edilmiştir. Bu itibarla işletmenin, iş yerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle iş sözleşmenizin iş kanunu 17. ve 18. maddeleri gereğince feshedildiği" anlaşılmaktadır. Ancak, feshe dayanak olarak gösterilen işletmesel karara ilişkin uzman bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece gerekli belgeler toplanarak, fesih bildirimi çerçevesinde davalı şirketin organizasyon yapısında ne tür değişikliklerin yapıldığı, alınan işletmesel kararın tutarlı şekilde uygulanıp uygulanmadığı ve feshin son çare olması ilkesinin gözetilip gözetilmediği, bu bağlamda fesihten sonra işyerine davacı ile aynı nitelikte işçi alınıp alınmadığının belirlenmesi, özellikle fesih tarihinde davacıya başka bir görevlendirmenin yapılabilir olup olmadığı ve aynı tarihte davacının görevlendirilebileceği boş kadronun bulunup bulunmadığı yönlerinden uzman bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/02/2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.