22. Hukuk Dairesi 2018/792 E. , 2018/3263 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Ankara 9. Hukuk Dairesi
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 15.03.2011 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 2015 Mart döneminden itibaren Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikasının örgütlenmeye başladığını, müvekkilinin de 24.03.2015 tarihinde sendikaya üye olduğunu, işveren tarafından dört arkadaşı ile birlikte hırsızlık ile suçlandığını ancak feshin asıl nedeninin sendikal faaliyetler olduğunu iddia ederek, müvekkilinin iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine ve sendikal fesih nedeni dikkate alınarak ücret ve diğer hakların hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının doğrululk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğunun tespiti üzerine iş sözleşmesine haklı sebeple son verildiğini beyan ederek, davanın reddi gerektiğni savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, haklı ve geçerli sebebe dayanmayan feshin sendikal nedenle yapıldığı belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, her iki taraf vekili yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğine göre; davalı şirkette yükleme bölümü işçisi olarak çalışan davacının 25.03.2015 tarihinde sendikaya üye olduğu, 04/2015-08/2015 dönemi için sendikalı işçi sayısı, sendikadan istifa eden işçi sayısı, kırık paletlerin işçiler tarafından yakacak olarak alınmasına işverenin yıllardır ses çıkarmaması ancak sonrasında bu nedene dayanarak sözleşmeyi 29.05.2015 tarihinde feshetmesi hep birlikte dikkate alındığında; işverence yapılan feshin sendikal nedene dayandığının kabulü yerindedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sendika temsilcisi olan davacının, iş sözleşmesinin feshi nedeni ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 24. Maddesindeki işyeri sendika temsilcileri için getirilen güvenceden mi yoksa aynı Kanunun 25. Maddesinde belirtilen sendikal tazminattan mı yararlanıp yararlanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde, sendika temsilcisi iken iş sözleşmesinin feshedildiği ididasıyla talepte bulunmuştur.
İşyeri sendika temsilciliğinin feshe karşı korunması 6356 sayılı Kanunun 24. maddesinde, sendika özgürlüğünün güvencesi, sendika üyeliği veya sendikal faaliyet nedeni ile feshe karşı koruma ise aynı Kanunun 25. Maddesinde ayrı ayrı ele alınmıştır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 24. Maddesi ile sendika temsilcileri için bir takım güvenceler öngörülmüştür.
Maddeye göre;
"(1) İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulunduğu sendika dava açabilir.
(2) Dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi kesin olarak karar verir.
(3) Temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma hâlinde de uygulanır.
(4) İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz sayılır.
(5) Bu Madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır."
Sendika işyeri temsilcisi için getirilen bu düzenleme, onlar için güvence getiren özel bir düzenlemedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerde feshin geçersizliği, geçersiz bir fesih işlemine bağlanırken, sendika işyeri temsilcileri için feshin haksız olması, haklı nedene dayanmaması yeterli kabul edilmektedir. Kısaca sendika temsilcilerinin iş sözleşmesi ancak haklı neden olduğunda feshedilmelidir. Bu kişiler açısından geçerli neden, feshin geçersizliğini ortadan kaldırmayacaktır.
Diğer taraftan sendika temsilcileri için boşta geçen süre için 4857 İş Kanunu’ndaki 4 aylık azami süre sınırlaması kaldırılmış ve temsilcilik süresini aşamamak kaydı ile fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının ödeneceği belirtilmiştir. Temsilcilik veya yöneticilik süresini aşmayacak boşta geçen süre için ödenecek ücret ve haklar İş Kanunu’ndaki düzenlemenin aksine işe başvuru şartına da bağlı değildir.
Ayrıca en temel farklılıklarından biri, temsilci işe başlatılmak için başvurduğunda, başlatılmadığı takdirde işe başlatmama tazminatı yerine iş ilişkisinin başvurma ile devam ettiği kabul edilerek temsilcilik veya yöneticilik görevi süresince ücret ve diğer haklarının ödenmesinin öngörülmesidir. Ayrıca işe başvuru süresi 4857 sayılı İş Kanunu’nda 10 iş günü iken, bu süre sendika temsilcisi için 6 iş günü olarak belirlenmiştir.
Belirtmek gerekir ki temsilcinin iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine karar verildiğinde, kanunun düzenlemesi gereği feshin sonucuna bağlandığı için talep olsun veya olmasın, boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Bu düzenleme taleple bağlılık kuralının istisnasıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı geri çevirme sonrası gelen evraklara göre iş sözleşmesinin feshedildiği tarih olan 29.05.2015 öncesi, 21.05.2015 tarihinde işyeri sendika temsilcisidir. Davacı 6356 sayılı Kanunun 24. maddesi kapsamında yönetici sıfatında olup, 6356 sayılı Kanunun 24/3. maddesinden faydalanacak durumdadır. Bu nedenle mahkemece ve istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince davacının 6356 sayılı Kanunun 24/3. maddesinden faydalanma talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır.
Yukarı da belirtildiği üzere, temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmelidir.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi 2017/809 esas 2017/584 karar ve Konya 1.İş Mahkemesinin 2015/535 esas 2017/26 karar sayılı kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın KABULÜ ile FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı işverende İŞE İADESİNE,
3.Davacının temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının ödenmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer haklarının temsilcilik süresince davacıya ödenmeye devam edilmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5.Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6.Davacının yaptığı 652,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7.Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8.Taraflarca yatırılıp da kullanılmayan gider avansı varsa ilgililere iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 14.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
H.Y.D.