
Esas No: 2016/8744
Karar No: 2016/6878
Karar Tarihi: 22.03.2016
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/8744 Esas 2016/6878 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, dava dilekçesinde, .... Genel Müdürlüğü"nün 18/12/2013 tarih ve 72693546/103.02/20682 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Cevabının özeti:
Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde, Bakanlıkça yapılan yetki tespit başvurularının yine aynı Kanunun 41. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Bakanlığa gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile işverenler tarafından ... Kurumuna yapılan işçi bildirimlerinin birlikte değerlendirilmesi ile sonuçlandırıldığını, ... Sendikası tarafından davacı firma işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 17.12.2013 tarihinde yetki tespit başvurusunda bulunulması üzerine Bakanlıkça yapılan inceleme sonucunda işyerlerinde 484 işçinin çalıştığı, 224 işçinin adı geçen sendikaya üye olduğunun tespit edildiğini, Bakanlıkça yapılan tespitin yerinde olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafından açılan bu davada 6356 sayılı kanunun 43. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen somut delillerin dava dilekçesine veya ekine eklenmediğini, davacı işverenin elinde olmasına rağmen işyerinde çalışan işçilerle ilgili 2013 yılı kasım ve aralık aylarına ait aylık bildirgelerin dosyaya sunulmadığını, bu nedenlerle davanın 6356 sayılı kanunun 43/3 maddesi gereğince incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak davanın kabulüne ve ... . Genel Müdürlüğünün, 18.12.2013 tarih ve 72693546/103.02/20682 sayılı yetki tespiti kararının iptaline karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6356 sayılı sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesini kanununun 1/e bendi uyarınca, “işveren vekili” işveren adına işletmenin bütününü yönetenler” olarak tanımlanmıştır. İş sözleşmesine göre çalışıyor olsalar bile, işletmenin bütününü yönetenler kanun uyarınca işveren vekili olarak tanımlanmış (2821 Sayılı Yasaya göre daraltılmış) , yine Kanunun 2/2. maddesine göre ise " işveren vekilleri bu kanunun uygulanması bakımından işveren sayılır" ifadesine yer verilmiştir. Buna göre kanun kapsamında olan işveren vekilleri işçi sendikalarına değil, işveren sendikalarına üye olabilirler.
İşletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcılarının işveren vekilli olarak kabulü gerekir. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına işveren vekili olarak çoğunluk nisabından dışlanması sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir. Bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.
Somut uyuşmazlıkta ... işletmenin bütününü yönetme yetkisi olup olmadığı araştırılmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyada yer alan şirket organizasyon şeması incelenmemiştir.
Bu nedenle, davacı şirkete ait temsil ve ilzama yetkili kişileri gösteren ticaret sicil kayıtları getirtilerek, dosyada yer alan şirket organizasyon şeması ve ... görev tanımı ile birlikte incelenmeli ve ... işveren vekili olup olmadığı hakkında yeniden yapılacak değerlendirme ile sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, bozma gerekçeleri tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.