22. Hukuk Dairesi 2017/4556 E. , 2018/3284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverende 1995 yılında garson olarak işe başladığını, daha sonra paça ustası olarak çalışmaya devam ettiğini, ancak sigorta bildirimlerinin gerçek çalışmalarından eksik olarak kuruma bildirildiğini, çalışanların banka kartlarının davalı elinde olduğunu, maaşların elden ödendiğini, günde 12 saat çalışıldığını, yıllık ücretli izin hakları hak ettiği dönemde kullandırılmadığını, eksik kullanılan izin ücretlerinin ödenmediğini, dini bayramların ilk günleri hariç tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığını, çalıştığı dönem boyunca hafta tatili kullandırılmadığını öne sürerek yıllık ücretli izin, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı işyerinde 15.10.1997-02.02.2015 tarihleri arasında 17 yıl 3 ay 11 gün süre ile çalışmış olup, davalı işverence davacının yıllık izin kullandığını gösteren belge sunulmadığından 17 yıl süre için yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmıştır. Ne var ki; davacının davalı işyerinde çalıştığı 17 yıl 3 ay 11 gün süresince hiç yıllık izin kullanmamış olduğu iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaldı ki dava dilekçesinde yıllık ücretli iznin hiç kullandırılmadığından değil eksik kullandırıldığından söz edilmiştir. Hal böyle olunca; Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde davacı asilin çalışma süresi boyunca kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanı alınıp sonucuna göre bu alacak kaleminin hesaplanması gerekirken, belirtilen hususlar yerine getirilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile verilmiş olan karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 14.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.