Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21743
Karar No: 2016/646
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/21743 Esas 2016/646 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/21743 E.  ,  2016/646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin yetkisizliğine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, geçirdiği iş kazası neticesinde meydana gelen zarar nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
    HMK"nın "Genel Kural" başlıklı 5. maddesine göre mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu Kanundaki hükümlere tabidir. Yetkiye ilişkin hükümleri saklı tutulan Kanunlardan birisi de 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"dur. Kanun"un 15. maddesinde ise bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde HMK hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir. Genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında, HMK"da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde de dikkate alınması gerekmektedir.
    İş Mahkemelerinde açılacak tazminat davalarında da özel Kanun niteliğindeki 5521 sayılı Kanun"un yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanma önceliği bulunmakta ise de; yine aynı Kanun"un 15. maddesine göre bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde uygulanma yeri olan ve genel Kanun niteliğinde bulunan 6100 sayılı HMK"nın 16. maddesi ile sonradan getirilen ve 01.10.2011 tarihinden itibaren haksız fiil sonucu zarara uğrayanlara haksız fiilden kaynaklanan davalarını yerleşim yeri mahkemelerinde ve zararın (kazanın) meydana geldiği yerde açma imkanı tanıyan hükmün; özel Kanun ile getirilen seçimlik yetkiyi Sosyal Hukuk Devleti"nin gereklerine ve "işçinin korunması temel ilkesi" ne uygun ve karşılaştırmalı hukuktaki benzerlerinde olduğu gibi işçi yararına genişlettiği kabul edilerek, HMK"nın 16.maddesinin, 5521 sayılı Kanun"un 5.maddesi ile tanınan seçimlik yetki kuralının yanında (ilaveten) uygulanması gerektiği kabul edilmelidir.
    HMK"nın "Haksız Fiilden Doğan Davalarda Yetki" başlıklı 16.maddesine göre haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Hülasa, kural olarak, iş kazasından kaynaklanan tazminat davaları, davacı ve davalının ikametgâhı yanında, iş kazasının olduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
    Somut olayda ilk dava, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, davacının dilekçe teatilerinden, ...’nın davalı şirketin ikamet mahalli olması sebebiyle davanın bu yerde açıldığı anlaşılmıştır. Oysa dava tarihinde davalı şirket merkezinin ...’da olduğu anlaşılmış ve davacı da bu durumu bilmediği için ...’da dava açtığını, kazanın olduğu yer olması hasebiyle yetkili mahkemenin ... olduğunu beyan etmiştir. Bir başka anlatımla, davacı kendi ikametgâhının olduğu mahkemede dava açmamıştır. Kazanın olduğu yer ... olduğu için de, ... İş Mahkemesi davanın görülmesinde yetkili olup, mahkemece verilen yetkisizlik kararı isabetsizdir.
    Mahkemece, davacının, HMK m. 16. gereğince, kazanın olduğu yer mahkemesinde dava açtığı gözetilerek, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken; yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile, davacının ikametgah adresinin ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 21.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi