3. Hukuk Dairesi 2014/9410 E. , 2015/2401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BODRUM 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2013/413-2013/403
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde,akidi N.. B.. ile aralarında yaptıkları 19.01.2011 tarihli harici sözleşme geregince.......... plakalı aracı satın aldığını, aracın devrini almadan Necat"ın vefat ettiğini,mirasçılarının aracın devrini vermeyip, mirası reddettiklerini, terekenin tasfiyesi için memur atandığını belirterek, aracın kendi adına tescilini, olmadığında aracın bedeli 26.500 TL nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Memuru cevabında, borçlu Necat"ın mirasçılarının mirası reddettiğini, tasfiye memuru olarak atandığını, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunu kabul ettiğini beyan etmiştir
Mahkemece; davacı ile satıcı N.. B.. arasında düzenlenen sözleşmede N.. B.."ın imzasının bulunmasına rağmen parayı aldığına dair ibarenin olmadığından ve yazılı belge bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraflar temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından davacı ile satıcı N.. B.. arasında düzenlenen dava konusu 19.01.2011 tarihi harici araç satış sözleşmesinde "............plakalı aracı 26.500 TL ye sattım. Noter satışı şubat ayı sonuna kadar yapılacaktır" ifadesinin bulunduğu, satıcı N.. B.. ile davacının ve ayrıca tanık Mustafa Şimşek"in imzalarının yer aldığı anlaşılmaktadır.
Satıcı N.. B.."ın davadan önce 23.02.2011 tarihinde vefat etmesinden sonra mirasçıların 07.09.2011 tarihli mahkeme kararı ile mirası reddettikleri, Tasfiye Memuru S.. E.."ın Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.07.2012 tarihli kararı ile Tasfiye Memuru olarak görevlendirildiği, dava konusu aracın trafik kaydının 20.09.2007 tarihinden itibaren N.. B.. adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davada, geçersiz(harici) sözleşme gereğince satın alınan aracın davacı adına devri, olmadığında bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talep edilmektedir.
Dava konusu aracın satışı ile ilgili sözleşmenin resmi şekilde noterde devri yapılmadığı için 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi gereğince geçersiz olduğu kabul edilmelidir.
Geçersiz sözleşmelerde ise herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, aracın trafik kaydının devrine ilişkin talebinin idari nitelikle olması nedeniyle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, 19.01.2011 tarihli sözleşmenin incelenmesinde "Aracın 26.500 TL ye satıldığı"na ilişkin ibarede satım akdinin tamamlandığı anlaşılmaktadır. TBK"nun 207/2.(BK"nun 182/2.) maddesinde "Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdür." hükmü gereğince aracın davacıya teslimi ile birlikte bedelinin ödendiği, bedeli ödenmeden aracın davacıya teslim edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle davacının araç bedelini ödediği konusunda davanın ispatlandığı anlaşıldığına ve ayrıca aksinin davalı tarafından ileri sürülmediğine göre ödenen bedelin iadesine karar verilmelidir.
Satış bedelinin iadesine karar verilirken davacının elinde bulunan aracın davalıya aynı anda ve zamanda iade edilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece; davacının elinde bulundurduğu aracı davalı tarafa iade edilmesi (birlikte aynı anda ifa edilmesi) şartıyla, ödenen satış bedelinin davacıya iadesine(davacının satın almış olduğu aracı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talep edemeyeceği de dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.