3. Hukuk Dairesi 2014/21093 E. , 2015/2415 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacılar K.. K.. vs. ile davalılar Ş.. C.. vs. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasına dair Ceyhan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.03.2013 günlü ve 2011/170 E.-2013/279 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 02.07.2014 günlü ve 2014/3880 E.-2014/10798 K.sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesinde, vasiyet eden R. D. "ın, .......... Noterliğinin 26/03/1991 tarih 3985 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile müvekkilleri olan davacıları mansup mirasçı olarak atadığını, iş bu mirasçılık durumu gereğince vasiyet eden R. D. "ın kendisinden önce ölen eşi S. D. "a ait ............ köyü 147, 177, 178, 225 parsel sayılı taşınmazlardaki hissesinin 1/4 lük kısmını davacılara bıraktığını belirterek sözü geçen taşınmazlardaki S. D. "a ait olan hisselerin, 1/4 lük kısmı iptal edilerek davacılar adına eşit hisseler üzerinden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar savunmalarında; davacıların mansup mirasçı olmadıklarını, vasiyetnamede de S. D. "dan gelen miras hisselerini vasiyet edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Bir kısım davalılar ise savunmalarında; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, vasiyetname metninde, vasiyet eden R. D. "ın, davaya konu taşınmazlarda eşi S. D. "dan kendisine miras yolu ile gelebilecek hisselerini, vasiyet ettiği olgusunun ispatının davacılara ait olduğu, ancak vasiyetname metninde, R. D. "ın, eşinin kendisinden önce ölmesi durumunda ondan kendisine gelebilecek miras hisselerini de vasiyet ettiğine dair herhangi bir açıklık bulunmadığı gibi vasiyetname metninden yorum yolu ile dahi bu sonuca varılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 02.07.2014 tarih ve 2014/3880 E.-2014/10798 K.sayılı ilâmı ile onanması cihetine gidilmiştir. Verilen bu hükme karşı da davacı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dava konusu uyuşmazlık, vasiyetnamenin tenfizi sonucu, vasiyetnameye konu taşınmazların davacılar adına tapuya kayıt ve tescili talebinden kaynıklanmaktadır.
Dosyada mevcut, ...........Noterliğinin 26/03/1991 tarih 3985 yevmiye nolu vasiyetnamesinin incelenmesinden; "............. Kazası, ......... Köyü hududu dahilindeki bilumum gayrimenkullerdeki mahfuz hisselerimden 1/4"lük kısmını kardeşim R. K. "un çocukları K. K. ve C.. K.."a, A. K. çocukları B. K. ve M.. K.."a vasiyet ediyorum..." şeklinde düzenleme yapılarak, muris tarafından vasiyete konu bu taşınmazlar davacılara bırakılmıştır. En azından vasiyetnamenin lafzi yorumundan çıkarılan budur.
Ancak; yerel mahkemece, vasiyetname metninde, R. D. "ın, eşinin kendisinden önce ölmesi durumunda ondan kendisine gelebilecek miras hisselerini de vasiyet ettiğine dair herhangi bir açıklık bulunmadığı gibi vasiyetname metninden yorum yolu ile dahi bu sonuca varılamayacağına ilişkin bir gerekçeye dayanılmaktadır.
Kanun Koyucu, yasal mirasçıların bir kısmına, miras bırakanın tasarruflarıyla ortadan kaldırılamayan, dokunulamayan bir miras hakkı tanımıştır. Kanun koyucu tarafından tanınan bu hakka saklı pay (mahfuz hisse) denir. Kendisine saklı pay tanınan mirasçılara da saklı paylı mirasçı denmektedir.
Saklı paylı mirasçının hakkı, miras bırakanın iradesinden bağımsız olarak güçlendirilmiştir. Miras bırakan saklı pay üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunamaz. Saklı paylı mirasçıların bu haklarını ortadan kaldıracak ölüme bağlı tasarruflarda bulunamaz.
Sağlar arası veya ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı pay sahibi mirasçının saklı payına el atıldığı takdirde, yapılan o tasarruf, tenkis davası yolu ile saklı paylı mirasçının saklı payı sağlanıncaya kadar indirime tabi tutulacaktır.
Başka bir anlatımla; saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın saklı paylarına el atması halinde onun, ölümünden sonra bu el atmanın ortadan kaldırılmasını, saklı paylarının tamamlanmasını talep ve dava edebileceklerdir.
Dolayısıyla, mahfuz hisse, muristen mirasçısına intikal edecek olan bir miras hakkıdır. Bu açıklamalar ışığında dava konusu vasiyetnameye dönecek olursak, muris R. D. , vasiyetinde "....gayrimenkullerdeki mahfuz hisselerimden..." ifadesini kullanmak suretiyle, bu mevkide kendisine intikal edecek taşınmazlardaki hisselerini davacılara vasiyet etmektedir.
Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir.
Hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve yorumlanmasındaki amaç murisin iradesini geçersiz kılmak değil onun geçerliliğini sağlamak ve vasiyetçinin gerçek iradesinin yerine getirilmesini temin etmektir.
Dava konusu vasiyetnamede; davacılara vasiyet edilen taşınmazların nitelikleri (ada, parsel no vs.) belirtilmeden, sadece buradaki "...bilumum gayrimenkuller..." denmekle yetinilmiştir. Davacılar da taleplerinde, murisin burada kastettiği taşınmazların, muris R. D. "a, eşi olan S. D. "tan intikal eden .......... ilçesi, .......... köyü 147,205,177 ve 178 parseller olduğunu ve bu parsellerin adlarına tapuya tescil edilmesini talep etmektedirler.
Öyle ise mahkemece, her şeyden önce, vasiyetnamede murisin iradesine önem verilip, murisin iradesinin ayakta tutulması ilkesi esas alınarak, ........... ilçesi, ........... Köyünde, gerek, murisin eşi S. D. "a ait, gerekse de, muris R. D. "a miras yolu ile intikal eden başka taşınmazların bulunup bulunmadığının araştırılıp, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçeler ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı anlaşılmakla, davalı tarafın bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin, 02.07.2014 gün, 2014/3880 E.-2014/10789 K.sayılı onama kararının kaldırılarak Ceyhan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2013 tarih ve 2011/170 E.-2013/279 K.sayılı kararının yukarıda açıklanan sebeplere binaen BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.