Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9780
Karar No: 2021/2769
Karar Tarihi: 16.03.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/9780 Esas 2021/2769 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, daha önceden davalıdan satın aldığı taşınmazın tapusunu alamadığını ve taşınmazın rayiç bedel karşılığı olarak 15.000 TL tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ise talebi 1.000.000 TL'ye yükseltmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan toplam 85.352,36 TL'nin davalılardan tahsiline karar vermiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı gereğince davacının 27.11.2007 tarihindeki taşınmazın rayiç değerini talep ettiği belirtilmiştir. Bu sebeple mahkemece, ifanın imkansız hale geldiği tarihin tapu iptal tescil davasının kesinleştiği tarih olan 27.11.2007 olduğu kabul edilerek bu tarihteki rayiç değer üzerinden hüküm kurulması gerektiği halde, yanlış gerekçeler ile hüküm verilmiştir. Bu nedenle, davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine, hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. madde gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık tutulmuştur.
KANUN MADDELERİ:
6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla
3. Hukuk Dairesi         2020/9780 E.  ,  2021/2769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak, davacı vekili tarafından da katılma yoluyla temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 16/03/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ve davalılardan ... ile davalılar vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    Davacı, davalı ...’dan noterde düzenlenen 17.06.1983 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile taşınmaz satın aldığını, diğer davalı ...’ın ise müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, 21.08.2004 tarihinde tapu iptal ve tescil davası açtığını, mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve 27.11.2007 tarihinde kesinleştiğini, fiili imkansızlık nedeniyle taşınmazın tapusunu alamadığını, zararının karşılanması gerektiğini ileri sürerek taşınmazın rayiç bedel karşılığı olarak 15.000.00.TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile talebini 1.000.000.00.TL" ye yükseltmiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan toplam 85.352.36.TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiş , hükmün taraflarca temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 05.06.2013 günlü ve 2012/16332E.-2013/15238K sayılı ilamı ile taşınmazın rayiç değerinin verilmesi ve kefilin sorumluluğunun 5.00TL ile sınırlı olduğu gerekçesi ile karar bozulmuş,bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 751.450,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya ödenmesine (davalı kefil ..."ın yalnız 5,00 TL"den sorumlu olduğuna) karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalıların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.

    2- Davacı eldeki dava ile noterde düzenlenen 17.06.1983 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...’dan taşınmaz satın aldığını, satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açtığını ancak davanın reddedilerek kesinleştiğini ileri sürerek uğradığı zarar nedeniyle taşınmazın rayiç değerini talep etmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ifanın imkansız hale geldiği tarih, 29/03/2004 tarihli 1943 yevmiye nolu noterlik işlemi olarak kabul edilip bu tarihteki rayiç değer üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2006/59 Esas sayılı dosyası ile satış vaadi sözleşmesine dayanılarak tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın reddedildiği ve kararın 27/11/2007 tarihinde kesinleştiği, önceki bozma sonrasında davalılar tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu ve Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26.12.2013 tarihli ve 2013/26392 E.- 2013/32947 K. sayılı ilamı ile ‘ ...özellikle ifanın imkansız hale geldiği tarihin tapu iptali tescil davasının kesinleşme tarihi olduğunun anlaşılmasına göre...’ şeklinde açıklama yapılarak karar düzeltme talebinin reddedildiği, mahkemece ifanın imkansız hale geldiği tarih olan 27.11.2007 tarihindeki taşınmazın rayiç değerinin hükme esas alınması gerektiği halde ve karar düzeltme ilamında da açıkça ifanın imkansız hale geldiği tarih yönünden açıklama yapılmasına rağmen dava dışı Şerafettin Türkoğlu mirasçıları ile davalı ... arasında yapılan ilk satış vaadi sözleşmesinin feshedildiği noterlik işlem tarihinin ifanın imkansız olduğu tarih olarak kabul edilmesi ve hükme esas alınması hatalı olup bozmayı gerektirir. Hal böyle olunca; mahkemece ifanın imkansız olduğu tarihin tapu iptal tescil davasının kesinleştiği tarih olan 27.11.2007 olduğu kabul edilerek bu tarihteki rayiç değer üzerinden hüküm kurulması gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına, BOZULMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi