23. Hukuk Dairesi 2015/6657 E. , 2016/2843 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili görevsiz Asliye Hukuk Mahkemesi"ne verdiği dava dilekçesinde, davacı kooperatif ile davalı arasında imzalanan 02.06.1999 tarihli sulama suyu alım satım sözleşmesi uyarınca 1999 yılı çeltik ekim sezonu içerisinde davalının çeltik ürününe su verildiğini, davalı borçlunun suyun bedelini ödememesi nedeniyle 4.050,00 TL asıl alacak ve 29.277,18 TL işlemiş faiz borcunun tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe ve icra müdürlüğünün yetkisine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile asıl alacağın %40"ı oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde 4.050,00 TL asıl alacak, 29.277,18 TL işlemiş faiz olmak üzere 33.327,18 TL alacağın 24.04.2009 tarihinden itibaren yıllık %36 oranında faizle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 30.04.2013 havale tarihli dilekçesi ile isteminin itirazın iptali olduğunu açıklamıştır.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı dikkate alındığında mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin davacıya böyle bir borcu olmadığını, borcu olsa bile zamanaşımına uğradığını, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin kaçak olarak 150 dekar çeltik ektiğinin tespit edilerek ceza kesildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
.. Hukuk Mahkemesi"nin görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.050,00 TL asıl alacak ve 17.996,87 TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına dair verilen karar, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin ...tarih ve ... E., ...K. sayılı ilamıyla, davacı vekilinin tüm, davalının 28.12.2012 havale tarihli dilekçe ile borcu kabul ederek ödediğini savunmuş olmasına göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, davacı tarafça takip talepnamesinde bildirilen faiz oranları ve davacı kooperatifin mahkemeye hitaben yazdığı kooperatif genel kurul kararlarındaki faiz oranları dikkate alındığında davalının kooperatif üyesi olmadığı ve kendisinden üye olmayanlar için uygulanan faiz oranlarının talep edildiği, davalı davacı kooperatifin üyesi olmadığından kooperatif genel kurulunda kararlaştırılan faiz oranlarının davacı için bağlayıcı olmadığı, ancak taraflar arasındaki 29.06.1999 tarihli sözleşmede kesin vade bulunduğundan mahkemece takip talepnamesinde faiz başlangıcı olarak bildirilen 30.11.1999 tarihi ile takip tarihi arasındaki dönem için yasal faiz oranları üzerinden işlemiş faiz miktarı ile ilgili ek rapor alınıp belirlenen işlemiş faiz miktarı üzerinden itirazın iptaline ve takibin asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmesi gerekirken, tarafların tacir olmadığı gözardı edilerek avans faiz oranları üzerinden işlemiş faiz oranını belirleyen ve işlemiş faizin başlangıcı yönünden talebi aşarak hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve işlemiş faiz oranı ile işleyecek faiz oranı yönünden çelişkili sonuç doğuracak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; icra takip tarihindeki asıl alacak miktarının 4.050,00 TL, icra takip tarihi itibariyle işleyen faiz miktarının 13.364,32 TL olup icra takip tarihi itibariyle davacı alacaklının davalı borçludan 17.414,32 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, 4.050,00 TL asıl alacak ve 13.364,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.414,32 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Davacı tarafça icra takibinde, 4.050,00 TL asıl alacak, 29.277,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.327,18 TL"nin yıllık %36 oranında faiziyle tahsili istenilmiş olup, bu istem faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracağından mahkemece takibin devamına karar verilmesi, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 104/son maddesi hükmüne aykırı olmuştur.
Öte yandan, mahkemece Dairemizin uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda yasal faiz oranı üzerinden işlemiş faiz hesaplanmış ise de takip tarihinden sonra işleyecek faiz yönünden yıllık %36 oranı üzerinden takibin devamına karar verilmesi bozma ilamına uygun olmamış, ayrıca 01.06.2009 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 11.08.2014 olarak yazılmış olması hatalı olmuştur.
Ne var ki, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin aşağıdaki şekilde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "takibe bu miktar üzerinden" ibaresinden sonra “ asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin 01.06.2009 olarak düzeltilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.