3. Hukuk Dairesi 2014/10099 E. , 2015/2462 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : POLATLI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2012/122-2013/417
Taraflar arasındaki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının İptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine; yerel mahkemece; kararın kesin olduğundan bahisle, temyiz isteminin reddine karar verilmiş; red kararı da temyiz edilmektedir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Her ne kadar, mahkemece; kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ve davalının temyiz talebi kararın kesin olduğundan bahisle reddedilmiş ise de; davada, iptali istenen Hakem Heyeti kararında, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine de karar velmiş olduğu ve bu itibarla, taraflar arasında muaraza yaratıldığı anlaşıldığından, kararın kesinlik niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır. Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun, 13/05/2009 tarih ve 2009/13-122 E, 2009/189 K., 13/10/2010 tarih 2010/13-406 E.- 2010/503 K. sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.
Kesin olmayan bir kararın, mahkemece, kesin olarak verildiği belirtilerek ve gerçekte kesin olmayan bir karara ilişkin olarak hükümde kararın kesin olduğunun yazılması ve bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin de kararın kesin olduğundan bahisle, red edilmesi yok hükmünde olup; hukuki sonuç doğurmaz.
Bu nedenle, mahkemenin 14.01.2014 tarihli kararı ile temyiz talebinin reddine karar verildiğinden, red kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalının, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına yaptığı şikayet başvurusunda, ............ numaralı hattına yansıyan Kasım 2011 dönem faturasına itiraz ettiğini; ayrıca, modem hızındaki yavaşlık nedeniyle iade isteminde bulunduğunu; davalı adına olan hattın, 26/11/2010 tarihinde TTNET3G 500 MB BIREY tarifesi ile aktif olduğunu, sistemlerinde de aktif durumda olduğunu, davaya konu ilgili hat kullanımının Süper 19 luk Taahhütlü tarifesi kapsamında gerçekleştirdiğini; davalının şikayetinde, Kasım 2011 dönem faturasındaki kullanımların incelenmesini istediğini, ilgili dönemde 6201 MB internet kullanımı yapıldığını, limit aşım SMS lerinin davalıya
gönderildiğini, yapılan incelemelerde Kasım dönem faturalandırılmasında hata bulunmadığını; teknoloji birimlerinin yaptığı incelemede, davalının adresinin bulunduğu bölgedeki 3G kapsamasının kontrol edildiğinde bölgeye servis veren kullanım yapılan 3G baz istasyonlarının mevcut olduğu ve herhangi bir kapsama alanı sorunu olmadığının tespit edildiğini; müvekkil şirketlerince yapılan işlemlerde, tüketicinin korunması hakkında mevzuata aykırı herhangi bir hukuki hata olmadığını ileri sürerek; ......... İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından, davalının şikayetinin kabulüne dair vermiş olduğu 17/02/2012 tarih ve 2012/25 Karar sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın ispatlanamadığını savunarak, reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; ""...yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda sözleşme iptal edildiğinden hizmetin durmuş olması sebebiyle internete bağlanılamadığı, modemin internet bağlantılarında sorun olup olmadığının tespit edilemediği, internet hızı ölçülmüş olsa bile Kasım 2011 döneminde davalının modemi kullandığı adresindeki internet hızını yansıtmayacağının bildirilmesi karşısında davalının internet hızının yavaş olduğunu ispatlayamadığı, Kasım 2011 dönemine ait tahakkuk ettirilen 208,25 TL lik fatura bedeline fesih nedeni ile yansıtılmış herhangi bir ücret ve cezai şartın bulunmadığı , davalının bu faturaya süresi içerisinde itiraz etmeyerek kabul ettiği..."" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İptali istenilen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararında; davalının şikayetinin kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, 26.11.2011 tarihli 208,25 TL"lik faturanın iptaline, talep halinde modem cihazının sağlayıcı firmaya iadesine karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki sözleşme iptal edildiğinden, hizmetin durmuş olması sebebiyle internete bağlanılamadığı, modemin internet bağlantılarında sorun olup olmadığının tespit edilemediği, internet hızı ölçülmüş olsa bile Kasım 2011 döneminde davalının modemi kullandığı adresindeki internet hızını yansıtmayacağı bildirilmiştir.
İspat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. TMK"nın 6. maddesinde bu husus; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür" şeklinde ifade edilmiştir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190/1 maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” şeklinde tekrarlanarak vurgulanmıştır.
Bu açıklamalar ışığında, davaya konu 3G kapsamlı internet hizmetinin davacı tarafından yeterli ve ayıpsız olarak gereği gibi sunulup sunulmadığı konusundaki ispat yükü davacı tarafta olmasına rağmen, mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile davalının internet hızının yavaş olduğunu ispatlayamadığı kabul edilmek suretiyle, ispat yükünün tersine çevrilerek, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.