21. Hukuk Dairesi 2015/5906 E. , 2016/883 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; davacının maluliyet oranının tespiti ile talep tarihi olan 11.06.2008 tarihinden itibaren birikmiş aylık olarak 1.000,00 TL"nin her aylık için yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmiş olması nedeniyle malul olduğunun tespitine, davacıya maluliyetinin tespitine ilişkin raporda belirtilen tarih olan 02.07.2008 tarihini takip eden ay başından itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, bu tarihten itibaren ödenmesi gereken maluliyet aylıklarının her bir aylığın ödenmesi gereken tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 11.06.2008 tarihinde maluliyet aylığı talebinde bulanan davacıya Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı"nın 12.01.2009 tarihli kararı ile 02.07.2008 ve 20.11.2008 tarihli raporlar esas alınarak çalışma gücünün en az 2/3"ünü kaybetmediğine karar verildiğinin bildirildiği, davalı Kurum tarafından davacının sevkedildiği Hastanesi"nin 02.07.2008 tarihli raporunda; davacıya orta derecede demans, konjektif kalp yetmezliği, kroner arter hastalığı, bilateral senil retina dejenerasyonu, aritmi, atrial fibrilasyon teşhisleri konulduğu, ancak maluliyet olup olmadığının belirtilmediği, yargılama sırasında mahkemece istenilmesi üzerine Yüksek Sağlık Kurulu"nun 28.01.2011 tarihli kararında; Devlet Hastanesi"nin anılan raporu esas alınarak davacının tüzüğe göre çalışma gücünün 2/3"ünü kaybetmediğinin bildirildi, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu"nun 14.03.2014 tarihli raporunda; 03.08.2013 Tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Ek-1 P2 maddesi gereğince davacının beden çalışma gücünün en az %60"ını kaybettiğinin ve malul sayılması gerektiğinin bildirildiği, Adli Tıp Genel Kurulu"nun 16.10.2014 tarihli raporunda; 11.10.2008 Tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri gereğince 0-3 maddesi kapsamında davacının beden çalışma gücünün en az %60"ını kaybettiği ve maluliyet başlangıç tarihinin 02.07.2008 ( Kurum tarafından hastaneye gönderildiğinde düzenlenen ilk rapor tarihi ) olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun’un 53. maddesinde maluliyet aylığının bağlanabilmesi için sigortalının “çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiğinin” tespiti gerekmekte iken, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 25. maddesi ile bu oran % 60 olarak değiştirilmiştir.
Somut olayda; her ne kadar mahkemece davacının beden çalışma gücünün %60"ını kaybettiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmişse de; davacının 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden önce maluliyet aylığı için tahsis talebinde bulunduğu, ayrıca Adli Tıp Genel Kurulu"nun anılan raporunda da davacının 02.07.2008 tarihi itibari ile malul sayılması gerektiğinin bildirildiği, bu tarihin de 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihinden önce olduğu, bu itibarla davaya konu olayda 506 sayılı Yasa"nın maluliyet aylığını düzenleyen 52 vd maddelerinin uygulanmasının gerekeceği, 506 sayılı Yasa"nın 53. maddesine göre malulliyet aylığına hak kazanılabilmek için beden çalışma gücünün en az 2/3"ünün kaybedilmiş olması gerektiği, ancak karara esas alınan Adli Tıp Genel Kurulu"nun anılan raporunda davacının beden çalışma gücü kayıp oranının “yüzde” olarak değerlendirildiği göz ardı edilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; Adli Tıp Genel Kurulu"nca davacının beden çalışma gücünün en az %60"ını kaybettiği bildirildiğinden; öncelikle davacıya 01.10.2008 tarihinden itibaren aylık bağlanılmasına karar verilmesini kabul edip etmediğini sormak, kabul eder ise bu yönde hüküm kurmak, kabul etmez ise Adli Tıp Genel Kurulu"ndan davacının, malul sayıldığı 02.07.2008 tarihinde, beden çalışma gücünün en az 2/3"ünü kaybedip kaybetmediği yönünde değerlendirme yapan yeni bir rapor alarak varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.