16. Hukuk Dairesi 2018/2376 E. , 2018/3708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 244 parsel sayılı 35.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 8 parsel numarasıyla ve 23.390,76 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonu tarafından reddedilen davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği, yapılan kadastro işleminin hatalı olduğu iddiasına dayanarak taşınmazın eski yüzölçümü ile tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli yeni 103 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon tutanağı gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; mahkemece, davacı Hazine"ye ait taşınmazın yüzölçümündeki eksilmenin tesis ve uygulama kadastrosu sırasındaki teknik ve teknolojik hesaplama yöntemlerindeki farklılıklardan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yetersizdir. Çekişmeli eski 244 parsel sayılı taşınmaz, 1976 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında komşusu olan eski 1108 parsel ile bir bütün halinde, 244 parsel adı altında ve 65.000,00 metrekare yüzölçümlü olarak ... adına tespit edilmiş iken Hazine"nin açtığı dava üzerine ... Tapulama Mahkemesi"nin 1988 yılında kesinleşen kararı ile 35.000,00 metrekare yüzölçümlü olarak davacı Hazine adına hükmen tescil edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü"nün 26.04.2018 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki belgelerden anlaşıldığı üzere; eski 244 parselden hükmen ifrazen oluşan 244 ve 1108 parsel sayılı taşınmazlarda, Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü"nce kamulaştırma işlemi yapılmış ve işlem sonucu oluşan yeni tapular 1989 yılında tescil edilmiştir. Mahkemece, davacı Hazineye ait eski 244 parsel sayılı taşınmaza komşu olan taşınmazların uygulama kadastrosu tutanak örnekleri dosyaya getirtilmeden keşif yapılmış, hükme esas alınan fen bilirkişisi raporlarında, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kamulaştırma işleminin davacıya ait taşınmazın yüzölçümüne ve sınırlarına etkisi değerlendirilmemiştir. Yetersiz bilirkişi ropuruna ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verilemez. O halde; öncelikle, davacıya ait 244 parsel sayılı taşınmaza komşu olan tüm taşınmazların uygulama kadastrosu tutanak örnekleri getirtilmeli, daha sonra harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik harita mühendisi bilirkişi kurulu, mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan davacıya ait taşınmazın değişmeyen doğal ya da yapay sınırları bulunup bulunmadığı, tesis kadastrosundan sonra sınırlarda meydana gelen değişik olup olmadığı ve varsa nedenlerinin ne olduğu husularında bilgi alınmalı, göstermeleri halinde söz konusu sınırlar teknik bilirkişilere raporda gösterilmek üzere not aldırılmalı, teknik bilirkişiler eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmalı, bu kapsamda ayrıca tesis kadastrosu paftası, Tapulama Mahkemesi kararı ile yapılan hükmen ifrazdan sonra oluşan pafta, kamulaştırma haritası ve uygulama kadastrosu paftası çakıştırılarak aynı kroki üzerinde farklı renklerle gösterilmeli, raporda, yapılan kamulaştırma işleminin davacıya ait parselin yüzölüçümüne ve sınırlarına etkisi irdelenerek denetime ve hüküm vermeye elverişli rapor tanzim edilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik araştırma, inceleme ve yetersiz raporlara dayalı olarak hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.