Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/151
Karar No: 2018/10772
Karar Tarihi: 30.05.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/151 Esas 2018/10772 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/151 E.  ,  2018/10772 K.

    "İçtihat Metni"

    .....


    Taraflar arasındaki davadan dolayı ..... 10 Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.10.2015 gün ve 2014/276 Esas - 2015/396 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 12.09.2017 gün ve 2319 Esas - 4195 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı ..., dava konusu 1 nolu dairesini alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yeğeni olan .... bedelsiz devrettiğini; sonradan geri almak istediğinde, .... kooperatiften aldığı kredi nedeniyle daireye ipotek konulduğunu öğrendiğini, bunun üzerine 20 yıldır birlikte karı-koca hayatı yaşadığı davalı ..."dan borç alıp eksiğini de tamamlayarak ... kredi borcunu kapattığını ve ipoteği kaldırdığını, daireyi de ..... adına tescil ettirdiğini, ancak .... daireyi iade etmeye yanaşmadığını ileri sürerek tapu iptali-tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., daire üzerindeki ipotek borcunu ödediğini, ... da elden bir miktar para vererek daireyi satın aldığını, satışın gerçek satış olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    İddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...Hal böyle olunca, ilk el durumundaki ..."nin davada yer almasının sağlanması, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca davacı ile ... arasındaki temliki işlemin muvazaalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması,davacının iddiasını ispat bakımından yargılama sırasında sunduğu 11.01.2005 tarihli “sözleşmedir” başlıklı el yazısıyla yazılmış belgenin aslının taraflardan istenmesi ve değerlendirilmesi davacının tutunduğu belgenin sonradan düzenlenmiş olmasının sonuca etkili olmadığının gözetilmesi, davacı tarafından .... yapılan temlikin muvazaalı olduğunun saptanması durumunda, son
    ./..




    kayıt maliki davalı ..."ın iyiniyetli olup olmadığının bir başka ifadeyle TMK"nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yaralanıp yararlanamayacağının değerlendirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak ara malik .... davaya dahil edilmiş ve yapılan yargılama sonucunda, davacı ile .... arasındaki taraf muvazaası ilişkisinin yazılı delille saptandığı, davalı ..."ın da iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı ...’ın temyizi üzerine, Dairece “...gerek aralarındaki 11.01.2005 tarihli harici belgeden gerekse .... kabul beyanından, çekişmeli 1 nolu dairenin davacı ... ile dahili davalı yeğeni .... arasındaki inançlı işlem gereği .....temlik edildiği sonucuna varılmaktadır. Ne var ki, 1 nolu dairenin dahili davalı ... tarafından daha sonra davalı ..."a devrinin .....arasındaki hukuki ilişkiden bağımsız ikinci bir hukuki ilişkiye(inançlı işleme) dayandığı da davacı ..."in açık beyanları ve dosya içeriğinden anlaşılmakta olup; bu ikinci hukuki ilişkinin ilkinden ayrı şekilde değerlendirilmesi gerekeceği açıktır. Her ne kadar, Daire bozma kararında davalı ..."ın iyiniyetli olup olmadığının değerlendirilmesi gereğine değinilmiş ise de, maddi yanılgıdan kaynaklanan bu durumun karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı da tartışmasızdır. Diğer taraftan, 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı ile, inançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu da yargısal uygulama ile kararlılık kazanmıştır. Somut olayda, çekişmeli 1 nolu dairenin inançlı işlem gereği davalı ..."a devredildiği hususu gerek davacı ... gerekse dahili davalı ... yönünden yazılı bir delille kanıtlanmış değildir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bilindiği gibi; 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca inançlı işlem iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması zorunludur. İddiasını yazılı belge ile kanıtlayamayan kimsenin 6100 sayılı HMK."nun 202.maddesi (1086 sayılı HUMK."nun 292.maddesi) gereğince delil başlangıcı sayılabilecek nitelikte banka kaydı, mektup, ihtar vs. gibi bir delilin varlığı halinde iddiasını her türlü delil ile kanıtlamasının mümkün olacağı tartışmasızdır.
    Somut olaya gelince; imzası inkar edilmeyen 11.01.2005 tarihli belge, davacı ile .... arasındaki temlikte 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında inançlı işlemi ispat eden yazılı delil niteliğindedir. Bu haliyle davalı ...’a yapılan devrin geçersiz olduğunda kuşku yoktur.
    Öte yandan; taşınmazı .... devralan davalı ...’ın davacı ile 20 yıla yakın bir süre karı koca gibi yaşadıkları ve bu birlikteliklerinden bir kızlarının olduğu davalının davacı ile ..... arasındaki ilişkiyi bilecek konumda olduğu, dolayısıyla iyiniyetli olduğundan ve TMK 1023. madde koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.
    Her ne kadar, 12.09.2017 günlü bozma kararında 14.05.2013 günlü bozma ilamının maddi yanılgıya dayalı olduğu vurgulanmış ise de, tüm dosya içeriğigözetildiğinde maddi yanılgıdan sözetme olanağı yoktur. Bu hali ile 14.05.2013 günlü bozma ilamı lehine olan taraf yararına kazanılmış hak oluşturmaktadır.

    ......
    Değinilen husular davacının karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin ( 6100 sayılı HMK"nın geçici 3.maddesi yollamasıyla ) HUMK""nun 440 maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 12.09.2017 gün, 2016/2319 Esas, 2017/4195Karar sayılı BOZMA KARARININ KALDIRILMASINA, dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, mahkemenin 27.10.2015 gün ve 2014/276E-2015/396K sayılı kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 5.096.85 TL. bakiye onama harcının davalı ..."dan alınmasına, 30.05.2018 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
    ....

    12.09.2017 tarihli bozma ilamındaki gerekçelerle karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun karar düzeltme isteminin kabulüyle bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün onanmasına ilişkin kararına katılmıyoruz.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi