Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7853
Karar No: 2017/856
Karar Tarihi: 08.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7853 Esas 2017/856 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davalılara kararın yasal şartlarına uygun olarak tebliğ edilmediği ortaya çıkmıştır. Tebligat Kanunu'nun farklı maddeleri farklı durumlar için tebligat yöntemleri belirlemekte olup, öncelikle normal tebligatın yapılması ve daha sonra gerekli durumlarda adres kayıt sistemi üzerinden tebligatın çıkartılması gerekmektedir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şu şekildedir:
- 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun \"Bilinen Adreste Tebligat\" başlıklı 10/1. maddesi
- 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun \"Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.\" şeklinde düzenlenen 10/2. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun \"Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü\" başlıklı 32. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun değişik 21/2. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2015/7853 E.  ,  2017/856 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : ... v.d.

    Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 10/1. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun"un 3. maddesiyle eklenen 10/2. maddesi; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" şeklinde düzenlenmiştir. Aynı yasanın "Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü" başlıklı 32. maddesinde ise tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğin muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi addolunacağı düzenlenmiştir,
    Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesi ise; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklinde düzenlenmiştir.
    Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 2. fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi davacı tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Buna göre ilk defa bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın
    bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanunu"nun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılamaz.
    Tebligat Kanunu"nda değişiklik getiren madde gerekçelerinden açıkça anlaşılacağı üzere iki veya üç tebligatla sorun çözülmek istenmiştir. Hem yasa metninde, hem yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya 21/2"ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2"ye göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır.
    İlk defa bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres olsa bile, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesince ve Tebligat Yönetmeliği"nin 29 ve devamı maddelerince muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerekir. Bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde ise adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilir. Yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle davalı adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre gönderilen tebligat usulsüzdür.
    Tebligat Kanununun 21. maddesinde ise "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün olduğunca en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.
    Bu maddeye göre yapılacak tebligatta tebliğ memurunun izleyeceği yolu gösteren Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29. maddesi ise;
    "1- 21, 22, 23, 25, 26 ve 27"nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar.
    2- Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları ve tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır" hükmünü içermektedir.
    Somut olayda; gerekçeli kararın, davalılar ... ve ..."a yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle davalılar adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre tebliği edildiği; davalı ..."e ise TK"nun 21.maddesi uyarınca tebliğ edildiği ve tebligat şerhinde isim belirtilmeksizin "isim ve imzadan imtina eden komşuya" ifadesine yer verildiği, tebligat şerhine beyanda bulunan ancak imzadan imtina eden komşunun adı ve soyadının yazılmadığı, bu nedenle gerekçeli kararın adı geçen davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
    Bu durumda; yukarıdaki açıklamalar ışığında, gerekçeli karar usulsüz olarak tebliğ edilen davalılara, gerekçeli kararın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nu ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliği ile, yasal temyiz süresinin beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 08/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi